
Giriş
Bu çalışma, gemi adamlarının ücretlerinin işveren tarafından zamanında, tam veya hiç ödenmemesi durumunda sahip oldukları hukuki hakları ve başvurabilecekleri yolları, sunulan literatür kaynakları çerçevesinde analiz etmektedir. Ücret, iş sözleşmesinin asli unsurlarından biri olup, işverenin en temel borcunu teşkil eder. Karşılıklı borç doğuran iş sözleşmesinde işçinin iş görme ediminin karşılığı olan ücret, iş sözleşmesinin asli unsurlarından biri olarak işçinin en temel alacağı, işverenin ise işçiye karşı öncelik taşıyan en temel borcudur. Deniz İş Kanunu (DİK) ve ilgili diğer mevzuat, gemi adamının bu temel hakkını korumak amacıyla çeşitli mekanizmalar öngörmüştür.
1. Gemi Adamının İş Sözleşmesinin Haklı Nedenle Feshi (DİK m. 14)
Gemi adamının ücretinin ödenmemesi, Deniz İş Kanunu’nun 14. maddesinin II. bendi uyarınca haklı nedenle derhal fesih imkânı tanır.
Fesih Sebebinin Kapsamı: Fesih hakkı, sadece ücretin hiç ödenmemesi durumunda değil, aynı zamanda eksik veya geç ödenmesi halinde de doğar. Muaccel ücretin, yalnızca hiç ödenmemesi değil; aynı zamanda kısmen ödenmesi durumu da haklı fesih için yeterlidir. Asgari ücretin altında ödeme yapılması da bu kapsamda değerlendirilir.
“Geniş Anlamda Ücret” Kavramı: Fesih hakkı sadece temel (çıplak) ücret için değil, geniş anlamda ücret olarak kabul edilen tüm istihkaklar için geçerlidir. Hüküm gereğince gemi adamının derhal fesih hakkı sadece çıplak ücreti kapsamamakta olup, ‘ikramiye, prim, fazla mesai, hafta tatili, genel tatil gibi alacaklarının ödenmemesi durumunda’ da haklı nedenle fesih hakkına sahiptir. Giydirilmiş ücretin tam ödenmemesi ve eksik ödenmesi, iş sözleşmesinin ve kanun hükümlerinin ihlali anlamına gelmektedir.
Fesih Hakkının Kullanılmasında Dürüstlük Kuralı: Ücretin ödenmesindeki her gecikme, otomatik olarak haklı fesih nedeni sayılmayabilir. İşverenin kastı veya ağır ihmali olmaksızın yaşanan kısa süreli ve istisnai gecikmelerde, hakkın kötüye kullanılıp kullanılmadığı dürüstlük kuralı çerçevesinde değerlendirilmelidir. Unutkanlık ya da havalenin geç iletilmesi gibi işverenin ücretin ödenmesinde gecikmesi hali haklı nedenlerle fesih sebebi sayılmayacaktır. Burada katı bir uygulama bulunmayıp ücretlerin geç ödenmesi durumunda haklı feshin sınırını iyiniyet ve dürüstlük kuralları belirleyecektir. Ancak Yargıtay, ücret ödemelerindeki düzensizliğin sürekli hale gelmesini (temadi etmesini) haklı fesih için yeterli görmektedir.
Feshin Sonucu: Haklı nedenle sözleşmeyi fesheden gemi adamı, şartları oluşmuşsa kıdem tazminatına hak kazanır.
2. Gemi Adamının Ücret Alacağının Dava ve İcra Yoluyla Talep Edilmesi
Gemi adamı, iş ilişkisini sonlandırmadan da ücret alacağını talep etme hakkına sahiptir. Bu, özellikle işini kaybetme endişesi taşıyan çalışanlar için bir alternatiftir.
Hukuki Yollar: İşverenin ücret ödeme borcunu ifa etmekte direnmesi karşısında işçi, ilamsız icra takibi yoluna girişebilecek yahut açacağı bir eda davasıyla ücretinin işverenden tahsilini talep edebilecektir.
Uygulamadaki Zorluklar: Literatür, işçilerin işlerini kaybetme korkusuyla bu yola başvurmaktan çekindiklerini vurgulamaktadır. Ayrıca, dava ve takip masrafları ile alacağın ne zaman tahsil edileceğinin belirsizliği de caydırıcı bir etken olabilmektedir.
3. Gemi Alacaklısı Hakkı ve Diğer Güvenceler
Deniz ticaret hukukunun özgün yapısı, gemi adamı alacaklarına özel bir koruma sağlamaktadır.
Gemi Alacağı Niteliği: Gemi adamlarının “gemide çalışmaları dolayısıyla ödenecek ücretlerle, onlara ödenmesi gereken diğer tutarlara ilişkin istemler” TTK m. 1320/1 uyarınca gemi alacağı sayılır ve bu alacaklar kanuni rehin hakkı ile teminat altına alınmıştır. Bu hak, gemi adamına geminin cebri icra yoluyla satılması halinde satış bedelinden öncelikli olarak alacağını tahsil etme imkânı tanır.
Kapsamı: Bu hak, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve fazla çalışma ücretleri gibi tüm işçilik alacaklarını kapsar (.
4. İşverene Yönelik İdari Yaptırımla
Devlet, ücret ödeme borcunun ihlalini sadece gemi adamı ile işveren arasındaki bir sorun olarak görmemekte ve kamu düzeni adına idari yaptırımlar uygulamaktadır.
İdari Para Cezaları: DİK m. 51, ücreti zamanında ve tam olarak ödemeyen işveren veya işveren vekiline yönelik ciddi para cezaları öngörmektedir. “…bu durumda olan her gemiadamına karşılık, ödemediği meblağ veya temin ile mükellef olduğu iaşenin tekabül ettiği bedelin, bin Türk Lirasından aşağı olmamak üzere iki katı tutarında idari para cezası verilir.” Eylemin yurtdışında gerçekleşmesi halinde ceza iki katına çıkmaktadır.
Ücretin Banka Yoluyla Ödenmesi Zorunluluğu: Beş veya daha fazla gemi adamı çalıştıran işverenlerin, ücret ve diğer istihkakları banka kanalıyla ödemesi zorunludur. Bu kurala uymayan işveren veya vekiline, her bir gemi adamı için ayrıca idari para cezası uygulanır..
Sonuç
Sunulan literatür kaynakları ışığında, gemi adamının ücret alacağının ödenmemesi durumunda hem iş sözleşmesinden hem de deniz ticaret hukuku ve idare hukukundan kaynaklanan güçlü koruma mekanizmalarına sahip olduğu görülmektedir. Gemi adamı;
Ücretin hiç, eksik veya geç ödenmesi durumunda Deniz İş Kanunu m. 14 uyarınca iş sözleşmesini haklı nedenle feshederek kıdem tazminatı gibi haklarını talep edebilir.
İş ilişkisini sürdürürken ödenmeyen alacakları için dava açma veya icra takibi başlatma yoluna gidebilir.
Alacağının “gemi alacağı” niteliği taşıması sayesinde, gemi üzerinde kanuni rehin hakkına sahip olup, alacağını öncelikli olarak tahsil etme imkânı bulabilir.
Ayrıca, ücret ödeme borcunu ihlal eden işveren, her bir gemi adamı için ayrı ayrı hesaplanan ve önemli tutarlara ulaşabilen idari para cezaları ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu çok yönlü koruma, gemi adamının en temel hakkı olan ücret alacağının güvence altına alınmasını amaçlamaktadır. Bir yazı önerisi.

Neden Uzman Deniz İş Hukuku Avukatı Desteği Gereklidir?
Gemi adamlarının ücret, tazminat ve alacak hakları; hem Deniz İş Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunu kapsamında özel koruma altındadır. Ancak bu alandaki uyuşmazlıklar, çoğu zaman hem iş hukuku hem de deniz ticaret hukuku boyutuyla karmaşık bir nitelik taşır. Bu nedenle, İstanbul, Tuzla, Pendik, Kartal, Gebze ve tersane bölgelerinde faaliyet gösteren gemi adamları için uzman bir deniz iş hukuku avukatı desteği son derece önemlidir.
Uygulamada, ücretlerin ödenmemesi veya eksik ödenmesi durumunda hangi yolun izleneceği, iş sözleşmesinin haklı nedenle feshi mi yoksa icra takibi mi daha uygun olacağı, davanın hangi mahkemede açılması gerektiği gibi konular profesyonel hukuki değerlendirme gerektirir. Ayrıca, gemi alacağı niteliği taşıyan ücretlerin öncelikli tahsili, doğru ve zamanında yapılan başvurularla mümkündür.
Tersanelerde ve liman bölgelerinde yaşanan ücret anlaşmazlıklarında, deniz iş hukuku alanında deneyimli bir avukat, sürecin başından sonuna kadar hem işçinin haklarını korur hem de alacakların kısa sürede tahsil edilmesini sağlar.
Eğer siz de İstanbul, Tuzla, Pendik, Kartal, Gebze veya tersane bölgesinde çalışan bir gemi adamı iseniz ve ücretlerinizle ilgili hukuki sorun yaşıyorsanız, alanında uzman bir avukattan profesyonel destek almanız hak kaybı yaşamamanız açısından büyük önem taşır.



