
Beş yıllık sürenin geçmesine dayalı kira tespit davası açabilmenin çeşitli şartları vardır. Aşağıda Yargıtay kararları ışığında beş yıllık sürenin geçmesine dayalı kira tespit davasının açılabilmesinin şartları ve özellikleri başlıklar halinde ele alınmıştır.
Geçerli Bir Kira İlişkisinin Varlığı ve Kira Bedelinde Uyuşmazlığın Bulunması
Beş yıllık sürenin geçmesine dayalı kira tespit davasının açılabilmesi için her şeyden önde taraflar arasında geçerli bir kira sözleşmesinin bulunması esastır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2017/1535 E.)
Kira bedelinin miktarına ilişkin taraflar arasında bir uyuşmazlık olma ve kira bedelinin dava yoluyla tespiti istenmelidir. Kiracının talep edilen veya daha fazla bir bedeli ödemiş olması dahi davanın reddi için yeterli değildir. (Yargıtay 6. Hukuk Dairesi, 2015/6194 E.)
Hukuki Yararın Bulunması
Bu, tespit davalarının en temel şartlarından biridir ve mahkemece re’sen gözetilir. Davacının, dava açmakta hukuken korunmaya değer, güncel bir yararı olmalıdır (Yargıtay 14. HD, 2011/14698 E.; Yargıtay HGK, 2010/3-119 E.; Yargıtay 3. HD, 2023/5202 E.). Bir tespit davasının kabule şayan olabilmesi için, bu davanın konusunu oluşturan hukuki ilişkinin var olup olmadığının mahkemece hemen tespit edilmesinde davacının menfaatinin bulunması gerekir.
Tespit davası, geleceğe yönelik kira bedelleri için açılmalıdır. Yargıtay 23. Hukuk Dairesi (2016/379 E.) kararında, “dava tarihinden önceki dönemler için eda talebi içermeyen tespit davası açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığı” belirtilmiştir.
Dava Açma Süresi ve Şekline Uyulmuş Olması :
Türk Borçlar Kanunu’nun 345. maddesi ve Yargıtay içtihatlarına göre “yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması” koşuluyla yeni dönemin başından itibaren etkili olur.
Kira sözleşmesinde artış şartı varsa, yeni dönemin kira bedelinin tespiti için dönem bitimine kadar dava açılabilir ve bu durumda ihtar şartı aranmaz (Yargıtay 6. HD, 2014/5693 E.). “Sözleşmede kira artış iradesini yansıtan koşulun varlığı ihtarın hukuksal önemini ortadan kaldırmaktadır.”
Süresinde açılmamışsa, mahkeme davacıya bir sonraki dönem için tespit isteyip istemediğini sormalıdır (Yargıtay 3. HD, 2010/2403 E.; Yargıtay 6. HD, 2014/5706 E.).
Dava, her zaman açılabilir ancak tespitin hangi dönem için geçerli olacağı ihtarname veya dava dilekçesinin tebliğ tarihi ve sözleşme şartlarına bağlıdır (Yargıtay 3. HD, 2010/2403 E.).
Islah yasağının bulunması
“Kira bedelinin tespitine ilişkin talep bölünemez ve kira bedeli davacı tarafından bir seferde açık ve net olarak istenilmesi gerekir.” Bu nedenle, “kira bedelinin tespiti davalarında fazlaya ilişkin haklar saklı tutulamaz ve saklı tutulan bu hakla ilgili olarak ıslah talebinde bulunulamaz.” (Yargıtay HGK, 2017/2792 E.).
Davanın Niteliği ve Mahkemenin Rolü:
Kira tespit davaları bir eda davası olmayıp, tespit davası niteliğindedir (Yargıtay 3. HD, 2008/2091 E.; Yargıtay 6. HD, 2014/4519 E.) Bu davalar kamu düzeni ile ilgilidir ve hakim, “kanun, içtihadı birleştirme kararları ve Yargıtay içtihatları ile belli edilen yöntemlere uygun olarak kira bedelinin tespiti yoluna gitmek zorundadır.” (Yargıtay HGK, 2017/1535 E.; Yargıtay HGK, 2017/3197 E.; Yargıtay HGK, 2017/2792 E.).
Hakim, tespiti istenilen yıla ilişkin kira bedelini “açık, net ve tam olarak belirlenmesi gerekir.” (Yargıtay HGK, 2017/3197 E.).
Birbirini Takip Eden Dönemler:
Bir önceki dönem için kira tespit davası sonuçlanmış olsa bile, sonraki dönem için dava açılabilir. Ancak mahkeme, “bir sonraki dönem için tespit yaparken, bir önceki dönemin tespitine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği”ni dikkate almalıdır (Yargıtay 3. HD, 2010/14829 E.)
Sonuç olarak özetle;
Kira tespit davası açılabilmesi için geçerli bir kira ilişkisi bulunmalı ve kira bedeline ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık mevcut olmalıdır. Davanın açılmasında güncel ve korunmaya değer bir hukuki yararın bulunması, özellikle eda davası imkânının değerlendirilmesi önem taşır. Bu dava, yalnızca hak sahibi olan taraflarca (kiraya veren veya kiracı) açılabilir ve zamanlaması, talep edilen kira döneminin başlangıcından itibaren sonuç doğuracak şekilde yasal sürelere ve sözleşme koşullarına uygun olmalıdır. Dava, geçmişe dönük değil, geleceğe yönelik kira bedelinin tespiti amacıyla açılır. Tüm bu şartlar, bir bütün olarak ele alınmalı ve her somut olayın kendine özgü koşulları çerçevesinde yorumlanmalıdır. Kira tespit davaları, hem usule hem de esasa dair teknik ayrıntılar içeren, dikkatli planlanması gereken davalardır; bu nedenle dava açmadan önce uzman bir hukukçudan profesyonel destek alınması, hak kayıplarını önlemek açısından büyük önem arz eder.

Neden Uzman Görüşü Gerekli?
Kira tespit davaları, teknik detaylar ve süre kuralları nedeniyle hatalı başvuru durumunda hak kayıplarına yol açabilecek davalardır. Ayrıca ıslah yasağı, ihtar süreleri ve talebin açıkça belirtilmesi gibi katı kurallar nedeniyle, dava açmadan önce bir gayrimenkul hukuku avukatından destek alınması büyük önem taşır.
İstanbul, Tuzla, Maltepe, Pendik, Kartal, Gebze, Çayırova ve Darıca gibi bölgelerde taşınmaz sahipleri veya kiracılar, piyasa koşullarına uyumlu kira bedelinin mahkeme eliyle belirlenmesini istediklerinde, yerel emsal kira araştırması ve dilekçe hazırlığı gibi kritik aşamalarda hukuki danışmanlık almalıdır. Bu, yalnızca davanın başarı şansını artırmakla kalmaz, aynı zamanda zaman ve maliyet kayıplarını da önler.
