
Mobbing (Psikolojik Taciz) İddialarının İspatında Tutanak, E-Posta (Mail) ve Mesajların Delil Niteliği. İncelenen yargı kararları ışığında; mobbing iddialarının ispatında kesin ve şüpheden uzak deliller aranmamakta, “yaklaşık ispat” ilkesi geçerli kabul edilmektedir. Bu kapsamda tutanak, e-posta ve mesajlar, sistematik bir baskı ve yıldırma politikasını ortaya koydukları ölçüde delil olarak kabul edilmektedir. Ancak bu belgelerin tek başına varlığı yeterli olmayıp, içerikleri ve süreklilikleri belirleyicidir.
1. Mobbing (Psikolojik taciz) E-Posta (Mail) Yazışmalarının Delil Niteliği
Yargı kararlarında e-postalar, içeriğine ve gönderilme biçimine göre mobbingin en güçlü delilleri arasında sayılabilmektedir.
Delil Olarak Kabul Edildiği Durumlar:
Hakaret ve Nezaketsizlik: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun (HGK) 2015/2274 sayılı kararında, çalışana hitaben “densiz” denilmesi ve emir içeren ifadeler kullanılması mobbing göstergesi sayılmıştır. Benzer şekilde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi (2013/693), şube içi yazışmalarda nezaket sınırlarının aşılmasını delil kabul etmiştir
Sistematik Baskı ve Dışlanma: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2021/12218), davacının başarısız gösterilmesi ve dışlanmasına ilişkin yöneticilere gönderdiği detaylı “bilgilendirme” e-postalarını, tanık beyanlarıyla birlikte mobbingin ispatında geçerli delil saymıştır.
Olumsuz İstihbarat: Yargıtay HGK (2017/3017), yöneticiler arasında geçen ve davacı hakkında olumsuz istihbarat içeren e-postaları sistematik baskının kanıtı olarak değerlendirmiştir.
Delil Olarak Yetersiz Görüldüğü Durumlar:
Toplu Gönderimler: Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (2014/1345), şahsa özel olmayan, tüm çalışanlara gönderilen toplu e-maillerin mobbing delili teşkil etmeyeceğine hükmetmiştir.
İşin Gereği Olan Talimatlar: Yargıtay HGK (2016/1427) ve Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2010/38293), nezaketli bir dille yazılan, işin işleyişi ve görevlendirme kapsamındaki talimatları içeren e-postaların mobbing ispatı için yeterli olmadığına karar vermiştir.
2. Mobbing Mesajların (SMS, WhatsApp) Delil Niteliği
Elektronik iletişim araçları üzerinden gönderilen mesajlar, özellikle sistematik taciz ve çalışma koşullarının ispatında yargı tarafından dikkate alınmaktadır.
Delil Olarak Kabul Edildiği Durumlar:
Grup Yazışmaları: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2016/14206), çalışanların WhatsApp grubunda yöneticilerin tutumları ve olumsuz çalışma koşulları hakkında yaptıkları yazışmaları, mobbing niteliğindeki tutumların tespiti açısından delil olarak değerlendirmiştir.
Süreklilik ve Taciz: Yargıtay HGK (2019/683), işverenin bir kadın işçiye ısrarlı şekilde, gece saatlerinde gönderdiği ve cinsel temele dayalı mesajları, kişilik haklarına saldırı ve psikolojik taciz kapsamında delil kabul etmiştir. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi (2012/6291) de SMS yoluyla yapılan aşağılama ve hakaretleri feshin haklılığı noktasında somut delil saymıştır.
İkrar: Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2022/4922), davalı tarafça içeriği kabul edilen (ikrar edilen) WhatsApp ve e-posta yazışmalarının mobbingin varlığını kanıtladığına hükmetmiştir.
Delil Olarak Yetersiz Görüldüğü Durumlar:
İşveren Dahli Olmayan Kişisel Yazışmalar: Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (2016/23374), işçinin başka bir çalışanla yaptığı özel mesajlaşmaların, işverenin emri veya dahli ispatlanamadığı sürece mobbing bağlamında işveren aleyhine delil oluşturmayacağını belirtmiştir.
3. Tutanakların Delil Niteliği
Tutanaklar, mobbing davalarında iki farklı şekilde ele alınmaktadır: Ya mobbingin bir aracı (haksız tutanak tutulması) ya da olayların belgelenmesi aracı olarak.
Mobbing Aracı Olarak Tutanaklar (Lehe Delil):
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (2016/31457), işçiye kısa süre içinde kılık kıyafet gibi nedenlerle üst üste tutulan asılsız ve haksız tutanakları, “planlı ve sistemli mobbing”in bir parçası ve delili olarak kabul etmiştir.
Yargıtay HGK (2017/3017), işçinin masasının aranması sonucu tutulan tutanağı, sistematik tacizin bir göstergesi olarak değerlendirmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi (2022/14587), hakaret olayına ilişkin tutulan tutanakları, tanık beyanlarıyla doğrulandığı takdirde psikolojik tacizin ispatı için yeterli görmüştür.
İspat İçin Yetersiz Görülen Tutanaklar:
Denizli Bölge İdare Mahkemesi (2013/158), idarenin devamsızlık nedeniyle tuttuğu tutanakların mobbing iddiasını ispatlamadığını, aksine idarenin savunmasını desteklediğini belirtmiştir.
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (2016/23374), işin işleyişindeki aksaklıklar (kargo almama vb.) nedeniyle tutulan tutanakların ve alınan savunmaların, tek başına mobbing uygulandığını kabule yeterli olmadığını vurgulamıştır.
4. İkincil Kaynaklardan Elde Edilen Bulgular
Aşağıdaki kararlar, doğrudan iş hukuku kapsamındaki mobbing davaları olmamakla birlikte veya ikincil bağlamda, delil niteliğine dair ek perspektif sunmaktadır:
Hukuka Aykırı Delil Sorunu: Anayasa Mahkemesi (25/2/2021), işverenin çalışanın özel mesajlarını (WhatsApp vb.) izinsiz ele geçirerek fesih gerekçesi yapmasını özel hayatın gizliliğinin ihlali saymıştır. Bu durum, mobbing ispatında kullanılacak mesajların elde ediliş yönteminin hukuka uygun olması gerektiğini göstermektedir.
Ceza Yargılamasında Mesajlar: Yargıtay 4. Ceza Dairesi (2021/30760) ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi (2021/12444), hakaret ve taciz suçlarında WhatsApp mesaj dökümlerini ve HTS kayıtlarını hükme esas alınacak geçerli deliller olarak kabul etmiştir. Bu, mobbingin ceza hukuku boyutunda (hakaret, tehdit) mesajların güçlü delil olduğunu destekler.
Ticari Davalarda Yazışmalar: İstanbul Anadolu 13. Asliye Ticaret Mahkemesi (2020/609), sözleşme feshi bağlamındaki mobbing iddialarında e-posta ve bilgisayar kayıtlarının HMK 193. madde kapsamında delil teşkil ettiğini belirtmiştir.
Sonuç: Yargı kararlarına göre; tutanak, e-posta ve mesajlar mobbing için delil sayılmaktadır. Ancak bu belgelerin delil değeri; sistematiklik, içeriğin niteliği (hakaret, aşağılama, haksız isnat), hukuka uygun elde edilme ve diğer delillerle (tanık, sağlık raporu) desteklenme durumuna göre mahkemelerce takdir edilmektedir. Soyut iddialar veya işin gereği olan yazışmalar mobbing delili olarak kabul edilmemektedir. Bir yazı önerisi.

Mobbing Davalarında Neden Uzman Avukat Desteği Gereklidir? – 2M Hukuk Avukatlık Bürosu
Mobbing iddialarında e-postalar, WhatsApp mesajları ve tutanaklar gibi elektronik veya yazılı deliller “yaklaşık ispat” ilkesi kapsamında mahkemeler tarafından dikkate alınsa da, bu belgelerin tek başına sunulması yeterli değildir; içerikleri, süreklilikleri, sistematik baskıyı ortaya koyma güçleri ve hukuka uygun elde edilip edilmedikleri son derece kritiktir. Yargıtay’ın hakaret içerikli mesajları delil saydığı, ancak işin gereği olan talimatları mobbing kabul etmediği kararlar; delil değerlendirmesinin ne kadar teknik olduğunu göstermektedir.
Bu nedenle mobbing davalarında, delillerin doğru ayrıştırılması, hukuka aykırı elde edilmiş verilerin ayıklanması, tutanakların işveren lehine mi aleyhine mi sonuç doğuracağını belirleme, tanık anlatılarının delillerle güçlendirilmesi ve psikolojik taciz kriterlerinin Yargıtay içtihatlarıyla uyumlu şekilde sunulması için uzman bir avukatla çalışmak zorunlu hale gelir. Özellikle İstanbul Anadolu Yakası’nın yoğun iş merkezlerinde (Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Kadıköy, Ataşehir, Ümraniye) ve Gebze bölgesinde görülen mobbing davalarında, yerel mahkeme uygulamalarına hâkimiyet sürecin başarılı yönetilmesi açısından belirleyicidir.
2M Hukuk Avukatlık Bürosu, mobbing delillerinin teknik analizi, işveren–çalışan yazışmalarının hukuki nitelendirilmesi, psikolojik taciz unsurlarının ispatı ve iş sözleşmesinin feshinin sonuçlarının doğru değerlendirilmesi konularında profesyonel destek sunmaktadır. Uzman avukat desteği, hem hak kaybını önler hem de davanın stratejik olarak güçlendirilmesini sağlar.


