Giriş

Bu çalışma, konkordato sürecinin işleyişi ve aşamaları hakkında sunulan yargı kararları analiz yanıtlarının incelenmesiyle hazırlanmıştır. İcra ve İflas Kanunu (İİK) çerçevesinde şekillenen konkordato, borçlarını vadesi geldiğinde ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan dürüst borçluların, mahkeme denetiminde alacaklılarıyla anlaşarak borçlarını yeniden yapılandırmasını sağlayan bir hukuki müessesedir. Yargı kararları, bu sürecin başvuru, mühlet, alacaklılar toplantısı, tasdik ve tasdik sonrası denetim gibi birbirini takip eden net aşamalardan oluştuğunu ortaya koymaktadır. Sürecin temel amacı, borçlunun ticari faaliyetini sürdürmesini sağlarken alacaklıların da iflas tasfiyesine göre daha avantajlı bir tahsilat yapmasını temin etmektir.

1. Konkordatoda Başvuru ve Mühlet Aşaması

Konkordato süreci, İcra ve İflas Kanunu’na göre, “Borçlarını, vadesi geldiği hâlde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu”nun mahkemeye başvurmasıyla başlar. Borçlunun bu başvurusuna, borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini gösteren bir “konkordato ön projesi” ile mali durumunu gösteren belgeleri eklemesi zorunludur.

Mahkeme, belgelerin eksiksiz olduğuna kanaat getirdiğinde derhal üç aylık bir geçici mühlet kararı verir ve bu süre en fazla iki ay daha uzatılabilir. Bu aşamada, borçlunun faaliyetlerini denetlemek ve projenin başarı olasılığını değerlendirmek üzere bir veya daha fazla konkordato komiseri atanır. Geçici mühlet süresince borçlu, alacaklıların takiplerine karşı korunur. Nitekim bir Danıştay kararında, mühlet süresince borçlu aleyhine “…hiçbir takip yapılamayacağı ve evvelce başlamış takiplerin duracağı…” hükmü vurgulanmıştır.

Komiserin sunacağı rapor doğrultusunda, mahkeme “konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet” verir. Bu süre de güçlük arz eden durumlarda altı aya kadar uzatılabilmektedir. Projenin başarı şansı görülmezse, mahkeme geçici mühleti kaldırarak talebi reddedebilir ve borçlunun iflasına karar verebilir.

2. Konkordatoda Komiser İşlemleri ve Alacaklılar Toplantısı

Kesin mühlet sürecinde konkordato komiserinin rolü merkezidir. Komiser, alacaklıları alacaklarını bildirmeye davet eder, borçlunun mali durumunu denetler, raporlar hazırlar ve sürecin en kritik adımlarından biri olan alacaklılar toplantısını düzenler. Bu toplantıda, borçlunun sunduğu konkordato projesi alacaklılar tarafından müzakere edilir ve oylanır.

Projenin kabul edilmiş sayılması için kanunda nitelikli bir çoğunluk aranmaktadır. Birçok yargı kararında tekrarlandığı üzere bu çoğunluk şartı şöyledir: “Konkordato projesi; a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini aşan bir çoğunluk tarafından imza edilmiş ise kabul edilmiş sayılır.” Bu çoğunluğun sağlanamaması, projenin tasdik edilmesinin önündeki en temel engellerden biridir ve talebin reddine yol açar.

3. Konkordatonun Tasdik Yargılaması ve Karar

Alacaklılar tarafından kabul edilen proje, komiserin gerekçeli raporuyla birlikte mahkemeye sunulur ve tasdik yargılaması aşaması başlar. Bu aşama, bir Bölge Adliye Mahkemesi kararında belirtildiği gibi, “maddi hukuk yargılaması olmayıp, kendine özgü bir tasdik işlemi niteliğindedir.” Mahkeme, re’sen araştırma ilkesiyle hareket ederek sürecin kanuna uygun yürütülüp yürütülmediğini ve İİK’nın 305. maddesinde belirtilen tasdik şartlarının kümülatif olarak gerçekleşip gerçekleşmediğini denetler.

Yargı kararlarında öne çıkan temel tasdik şartları şunlardır:

Teklif edilen tutarın, borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olması.

Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması.

Projenin kanunda öngörülen çoğunlukla kabul edilmiş olması.

İmtiyazlı alacakların tam olarak ödenmesinin ve borçlunun konkordato giderlerini karşılayacak teminatın gösterilmesi.

Mahkeme, tüm bu şartların sağlandığına kanaat getirirse konkordatonun tasdikine karar verir. Aksi halde, konkordato talebini reddeder ve borçlunun iflasa tabi olması ve iflas şartlarının oluşması halinde doğrudan iflasına hükmedebilir.

4. Konkordato Tasdik Sonrası Süreç ve Denetim

Konkordato, tasdik kararıyla bağlayıcı hale gelir. Bir Asliye Ticaret Mahkemesi kararında bu durum, “Konkordato; geçici mühletin verilmesi ile başlayan ve tasdik edilen konkordato projesinin uygulanmasına ve taksit ödemelerinin tamamlanmasına kadar devam eden… yaşayan bir süreçtir” şeklinde tanımlanmıştır. Tasdik kararından sonra, projenin uygulanmasını denetlemek üzere bir gözetim kayyımı atanır. Bu aşamada alacaklılar için de bazı haklar doğmaktadır. Örneğin, alacağı borçlu tarafından kabul edilmeyen alacaklılar için bir yargı yoluna işaret edilmiştir: “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar, tasdik kararının ilânı tarihinden itibaren bir ay içinde dava açabilirler.”

Ayrıca, borçlunun tasdik edilen projeye uymaması, yani ödemelerini yapmaması durumunda, alacaklılar konkordatonun feshini talep etme hakkına sahiptir. Bir kararda belirtildiği üzere, “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı… kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.”

5. Özel Bir Durum: İflas İçi Konkordato

Yargı kararlarında, iflasına hükmedilmiş borçlular için de bir konkordato imkanı olduğu belirtilmektedir. Bu süreç, normal konkordatodan önemli farklılıklar içerir. Talep, iflas etmiş borçlu veya bir alacaklısı tarafından yapılır. Süreçte konkordato komiseri atanmaz; bu görevi iflas idaresi üstlenir. Geçici veya kesin mühlet gibi koruma süreleri bulunmaz. Teklif, ikinci alacaklılar toplantısında oylanır ve kabul edilirse tasdik için mahkemeye sunulur. Mahkemenin tasdik kararı vermesi ve bu kararın kesinleşmesi üzerine, “iflâs idaresi iflâsa hükmeden mahkemeden iflâsın kaldırılmasını ister” ve borçlu iflas durumundan kurtulur.

Sonuç

Yargı kararları bütüncül olarak incelendiğinde, konkordato sürecinin borçluya mali durumunu düzeltmesi için bir fırsat tanırken, alacaklıların haklarını da korumayı amaçlayan, sıkı usul kurallarına ve mahkeme denetimine tabi, aşamalı bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Süreç; geçici ve kesin mühlet ile borçluya koruma sağlanması, komiser denetiminde şeffaf bir yönetim sergilenmesi, alacaklıların iradesinin alacaklılar toplantısıyla sürece dahil edilmesi ve nihayetinde mahkemenin yasal şartları denetleyerek verdiği tasdik kararı ile işlemektedir. Tasdik sonrası denetim ve fesih mekanizmaları ise projenin uygulanabilirliğini güvence altına almaktadır. İflas içi konkordato ise, iflas tasfiyesine bir alternatif sunarak borçlunun ekonomik hayata yeniden kazandırılmasına olanak tanıyan özel bir yol olarak öne çıkmaktadır. Bir yazı önerisi.

Neden Uzman Konkordato Avukatı Desteği Gereklidir?

Konkordato süreci; başvuru, geçici mühlet, kesin mühlet, komiser denetimi, alacaklılar toplantısı, tasdik yargılaması ve tasdik sonrası gözetim gibi birbirine bağlı, hukuki ve finansal açıdan son derece teknik aşamalardan oluşur. Her bir aşamada yapılacak küçük bir hata, projenin reddedilmesine, hatta borçlunun doğrudan iflasına kadar gidebilecek ciddi sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle konkordato süreci, alanında uzman ve tecrübeli bir konkordato avukatı tarafından yürütülmesi gereken özel bir prosedürdür.

Uzman bir konkordato avukatı; konkordato ön projesinin kanunun aradığı tüm unsurlara uygun hazırlanmasını, mali tabloların doğru ve güncel sunulmasını, komiser raporlarının doğru yönlendirilmesini ve alacaklı çoğunluğunun sağlanması için stratejik bir planlama yapılmasını sağlar. Ayrıca tasdik yargılamasında mahkemelerin titizlikle incelediği “kaynaklarla orantılılık”, “iflas hâline göre avantajlılık”, “eşitlik ilkesi” ve “başarıya ulaşma ihtimali” gibi kriterlerin proje içeriğine doğru şekilde yansıtılması, profesyonel hukuki bilgi olmaksızın mümkün değildir.

Bu süreç hem hukuki hem finansal açıdan ileri düzey uzmanlık gerektirdiğinden hatasız ilerletilmesi zordur. 2M Hukuk Avukatlık Ofisi, İstanbul, Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Şekerpınar, Darıca, Çayırova, Dilovası, Gebze ve Tepeören bölgelerinde konkordato başvurusu, mühlet talebi ve tasdik süreçlerinde profesyonel hukuki destek sunmaktadır. Ofis, dava şartı niteliğindeki belgelerin hazırlanmasından konkordato projesinin kurgulanmasına, denetim raporu uyumluluğundan tasdik davasının yürütülmesine kadar tüm aşamalarda işletmelere kapsamlı danışmanlık sağlayarak konkordatonun başarı şansını önemli ölçüde artırmaktadır.