
Giriş
Tutuklu öğrencinin üniversiteden kaydı silinebilir mi? Bu çalışma, tutuklu bir üniversite öğrencisinin, tutukluluk hali nedeniyle üniversite tarafından kaydının silinip silinemeyeceği, bu işlemin hukuki şartları, öğrencinin dava açma hakkı ve davanın başarı koşullarını analiz etmek amacıyla hazırlanmıştır. Analiz, sunulan Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi kararlarının incelenmesiyle oluşturulmuştur. İnceleme, öğrencinin Anayasal eğitim hakkı ile üniversite yönetmeliklerinden doğan idari ve akademik yükümlülükleri arasındaki dengeyi ortaya koymaktadır. Çalışma, kayıt silme işlemlerini iki ana kategori altında incelemektedir: disiplin cezası olarak kayıt silme ve akademik/idari yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle kayıt silme.
Tek Başına Tutukluluk Kayıt Silme Nedeni Değildir: Yargı kararları, bir öğrencinin sadece tutuklu olmasının üniversiteden kaydının silinmesi için yeterli bir gerekçe olmadığı konusunda tutarlıdır. Kayıt silme işlemi için ek koşulların varlığı aranmaktadır.
Kayıt Silme Nedenleri İkiye Ayrılmaktadır:
Disiplin Cezası Olarak Kayıt Silme: Bu tür bir kayıt silme (yükseköğretim kurumundan çıkarma) için öğrencinin, Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde sayılan belirli suçlardan (örneğin, terör örgütü üyeliği) dolayı hakkında verilmiş ve kesinleşmiş bir mahkumiyet kararının bulunması zorunludur. Devam eden bir soruşturma veya kovuşturma bu işlem için yeterli değildir.
Akademik/İdari Nedenlerle Kayıt Silme: Öğrencinin tutukluluk hali nedeniyle ders kaydını yenilememesi, azami öğrenim süresi içinde derslerini veya tezini tamamlayamaması gibi akademik yükümlülüklerini yerine getirememesi durumunda kaydı silinebilir.
Öğrencinin Aktif Rolü Kritik Önem Taşır: Tutuklu öğrencinin, durumunu üniversiteye bildirerek kayıt dondurma talebinde bulunması hayati önemdedir. Bu talebi yapmayan öğrenci, akademik yükümlülüklerinden sorumlu tutulmakta ve bu nedenle kaydının silinmesi hukuka uygun bulunmaktadır.
Tutukluluk Haklı ve Geçerli Bir Mazerettir: Birçok yargı kararı, tutukluluk halini kayıt dondurma, kayıt yenileyememe veya sınavlara katılamama için haklı ve geçerli bir mazeret olarak kabul etmektedir. Üniversitenin bu mazereti keyfi olarak reddetmesi hukuka aykırıdır.
Dava Açma Hakkı ve Usuli Şartlar: Kaydı silinen öğrencinin idare mahkemesinde iptal davası açma hakkı vardır. Ancak davanın başarısı, kayıt silme nedenine ve öğrencinin izlediği hukuki yollara bağlıdır. Özellikle, öncelikle kayıt dondurma talebinin reddi gibi ara işlemlere karşı zamanında dava açılmamış olması, nihai kayıt silme işlemine karşı açılan davayı olumsuz etkileyebilmektedir.
1. Disiplin Cezası Olarak Kayıt Silme ve “Kesinleşmiş Mahkumiyet Kararı” Şartı
Yargı kararları, disiplin cezası olarak okuldan çıkarma işleminin en temel şartının, öğrenci hakkında verilmiş kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı olduğu konusunda nettir. Sadece tutuklu olmak, hakkında soruşturma yürütülmesi veya KHK ile kamu görevinden ihraç edilmiş olmak dahi bu işlem için yeterli değildir.
Danıştay 8. Dairesi’nin 2018/5813 E., 2020/3849 K. sayılı kararında bu ilke, “…davacının suç işlemek amacıyla örgüt kurmak… fiillerinden herhangi biri ya da hepsini işlediğine veya bu yönde eylemde/faaliyette bulunduğuna dair adli yargı mahkemelerince verilen kesinleşmiş bir karar bulunmadığı, dolayısıyla ortada Yönetmeliğin 9/1-a maddesi uyarınca verilmiş böyle bir karar olmadan yükseköğretim kurumundan çıkarma cezası verilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır” şeklinde ifade edilmiştir. Benzer şekilde, 2021/3240 E., 2022/114 K. sayılı kararda, sonradan temyiz yolu açıldığı için kesinleşmediği anlaşılan bir mahkumiyet kararına dayalı kayıt silme işlemi de hukuka aykırı bulunmuştur.
Ayrıca, disiplin cezasının uygulanabilmesi için suçun öğrencinin öğrencilik statüsü devam ederken işlenmiş olması gerekmektedir. Danıştay 8. Dairesi’nin 2023/2769 E., 2024/3513 K. sayılı kararında, “…mahkumiyet kararının kesinleştiği tarihte davacının üniversite öğrencisi olmadığı, dolayısıyla öğrencilik dönemi içerisinde gerçekleşmeyen eylem nedeniyle davacının disiplin cezası ile cezalandırılmasının mümkün olmadığı…” belirtilerek, öğrencilik öncesi eylemlerden dolayı kayıt silinemeyeceği hüküm altına alınmıştır.
2. Akademik ve İdari Gerekçelerle Kayıt Silme
Bu kategori, tutukluluk halinin dolaylı olarak kayıt silmeye yol açtığı durumları kapsar ve yargı kararlarında farklı yaklaşımlar görülmektedir.
Öğrencinin Yükümlülüğü: Kayıt Dondurma Talebi En sık karşılaşılan durum, öğrencinin tutukluluk halini üniversiteye bildirerek kayıt dondurma talebinde bulunmamasıdır. Bu durumda mahkemeler, öğrencinin pasif kalmasını aleyhine yorumlamaktadır. Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/5364 E., 2021/3699 K. sayılı kararında, öğrencinin “mazeretli olduğu yönünde davalı idareye dilekçe vermediği” ve “kayıt dondurma gibi haklardan yararlanabilmesinin talebine bağlı olduğu” gerekçeleriyle, akademik başarısızlık nedeniyle yapılan kayıt silme işlemi hukuka uygun bulunmuştur. Benzer şekilde, 2022/2425 E., 2024/2906 K. sayılı kararda da “tutuklu bulunan davacının, doktora programı kaydının dondurulması istemiyle davalı idareye herhangi bir başvurusunun bulunmadığı” vurgulanarak dava reddedilmiştir.
Tutukluluğun “Haklı ve Geçerli Mazeret” Olarak Kabul Edilmesi Buna karşın, birçok karar tutukluluk halini kendiliğinden geçerli bir mazeret olarak kabul etmektedir. Samsun BİM 4. İdari Dava Dairesi’nin 2020/417 E., 2020/733 K. sayılı kararında, “öğrencinin tutukluluk halinin de, kayıt dondurmak için haklı ve geçerli görülen mazeretler arasında sayıldığı açıktır” denilerek, üniversitenin kayıt dondurma talebini kabul etmesi gerektiği belirtilmiştir. Danıştay 8. Dairesi’nin 1996/5242 E., 1999/2738 K. sayılı eski ancak istikrarlı kararında ise “tutukluluk halinin kabul edilir mazeret kapsamında olduğunun tartışmasız olduğu” ifade edilmiştir. Daha güncel olan 2022/124 E., 2023/8141 K. sayılı kararda da öğrencinin kayıt dondurma talebinde bulunmamasının, tutukluluğun geçerli mazeret sayılmasına engel olmayacağı hükme bağlanmıştır.
Farklı Yaklaşımlar: Vekaletle İşlem Yapma ve İdarenin Takdir Hakkı Bazı kararlarda, kayıt yenileme gibi işlemlerin vekaletname ile yapılabileceği, bu nedenle tutukluluğun mutlak bir mazeret olmadığı savunulmuştur. Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/247 E., 2023/2910 K. sayılı kararında, “tutukluluk halinin kayıt yenilemeye engel bir mazeret olmadığı, tutukluluk durumunda da kayıt yenileme işlemlerinin vekâletle yapılabileceği” belirtilerek kayıt silme işlemi onanmıştır. Bununla birlikte, 2019/3938 E., 2022/6430 K. sayılı kararda Danıştay, bu yaklaşımı eksik bularak, öğrencinin tutuklanma tarihleriyle kayıt tarihlerinin fiilen çakışıp çakışmadığının araştırılması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Bu durum, mahkemelerin somut olayın koşullarını detaylıca incelediğini göstermektedir.
3. Dava Açma Hakkı ve Dikkat Edilmesi Gereken Usuli Koşullar
Kaydı silinen öğrencinin idare mahkemesinde iptal davası açma hakkı saklıdır. Ancak davanın başarısı için bazı usuli noktalara dikkat edilmelidir:
Doğru İşleme Dava Açılması: Danıştay 8. Dairesi’nin 2022/1178 E., 2024/718 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere, öğrencinin öncelikle kayıt dondurma talebinin reddi işlemine karşı dava açması gerekmektedir. Bu ara işleme karşı zamanında dava açılmazsa, sonradan azami süre sonunda yapılan kayıt silme işlemine karşı açılan davada bu husus ileri sürülememekte ve dava reddedilmektedir.
Dava Açma Süresi: İdari işlemlere karşı dava açma süresi, işlemin tebliğini veya öğrenilmesini izleyen günden itibaren 60 gündür. Danıştay 8. Dairesi’nin 2024/107 E., 2024/5975 K. sayılı kararı, e-posta ile yapılan bildirimin ve buna verilen cevabın “öğrenme” (ıttıla) tarihi olarak kabul edilebileceğini ve süreyi başlatacağını göstermektedir.
Mazeretin İspatı: Davanın kazanılmasında, akademik yükümlülüklerin yerine getirilememesinin tutukluluk gibi haklı bir mazerete dayandığının ispatı esastır. Danıştay 8. Dairesi’nin 2021/7515 E., 2024/2947 K. sayılı kararında mahkeme, Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan müzekkere ile öğrencinin tutukluluk tarihlerini teyit etmiş ve bu durumu ispatlanmış bir mazeret olarak kabul ederek kayıt silme işlemini iptal etmiştir. Bir yazı önerisi.
Sonuç
İncelenen yargı kararları ışığında, bir üniversite öğrencisinin sadece tutuklu olması nedeniyle okuldan kaydının silinmesi hukuka aykırıdır. Kayıt silme işlemi, ya Yükseköğretim Kurumları Öğrenci Disiplin Yönetmeliği’nde belirtilen suçlardan kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunması (disiplin cezası) ya da öğrencinin tutukluluk hali nedeniyle yerine getiremediği akademik yükümlülükleri (azami sürenin dolması, kayıt yenilememe vb.) sonucunda (akademik/idari nedenler) gerçekleşebilir.
Disiplin cezası olarak kayıt silme işlemlerinde “kesinleşmiş mahkumiyet kararı” ve “suçun öğrencilik döneminde işlenmesi” mutlak şartlardır. Akademik nedenlerle kayıt silme durumunda ise en kritik faktör, öğrencinin tutukluluk halini üniversiteye bildirerek proaktif bir şekilde kayıt dondurma talebinde bulunmasıdır. Tutukluluk hali genel olarak geçerli bir mazeret kabul edilse de, bu hakkını kullanmayan öğrencinin açtığı davalar genellikle aleyhine sonuçlanmaktadır. Kaydı silinen bir öğrencinin dava açma hakkı bulunmakla birlikte, davanın başarısı, doğru idari işleme karşı zamanında dava açılmasına ve mazeretin somut delillerle ispatlanmasına bağlıdır.

Neden Uzman Avukat Desteği Gereklidir?
Tutukluluk nedeniyle öğrenci kaydının silinmesi işlemleri; disiplin hükümleri, kesinleşmiş mahkumiyet şartı, azami öğrenim süresi, kayıt yenileme yükümlülükleri, mazeret değerlendirmesi ve dava açma süreleri gibi son derece teknik ve hata kabul etmeyen idari yargı süreçlerinden oluşmaktadır. Yargı kararlarının gösterdiği üzere, yanlış işleme karşı dava açılması, kayıt dondurma talebinin zamanında yapılmaması, tutukluluk tarihleriyle kayıt dönemlerinin örtüşmesinin ispatlanamaması gibi küçük görünen hatalar bile davanın reddine yol açabilmektedir.
Bu nedenle, özellikle İstanbul, Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Kadıköy, Ataşehir, Ümraniye, Gebze, Dilovası, Çayırova gibi yüksek öğrenci nüfusunun ve yoğun üniversite kampüslerinin bulunduğu bölgelerde, kayıt silme işlemleriyle ilgili idari davaların bir uzman avukat tarafından yürütülmesi hayati önem taşır.
2M Hukuk Avukatlık Bürosu, tutukluluk – kayıt dondurma – kayıt silme – disiplin süreci – iptal davası – yürütmenin durdurulması aşamalarının tamamında profesyonel hukuki destek sağlayarak öğrencinin eğitim hakkını korumayı hedefler. Uzman bir avukatın sağlayacağı katkılar:
Tutukluluğun “haklı mazeret” olarak doğru şekilde sunulması
Kayıt dondurma/yenileme süreçlerinin mevzuata uygun takibi
Hangi işleme karşı hangi sürede dava açılacağının tespiti
Üniversitenin işlemlerindeki usul hatalarının ortaya çıkarılması
Tutukluluk tarihleri ve akademik dönemlerin delillendirilmesi
Yürütmenin durdurulması talebiyle öğrencinin kaydının yeniden aktif hale gelmesinin sağlanması
Eğitim hakkı Anayasal bir hak olup, hukuki hatalarla kaybedilmemesi için sürecin başından sonuna kadar uzman bir avukatla ilerlemek öğrencinin lehine en doğru ve güvenli yaklaşımdır.


