Av.Meryem GÜNAY, Av.Dr.Mehmet GÜNAY

Giriş

Türk Bayrağı, Türkiye Cumhuriyeti’nin denizlerdeki en önemli ulusal sembolüdür. Bu nedenle, Türkiye bayrağı altında seyahat eden gemilere yönelik hukuki düzenlemeler büyük bir titizlikle ele alınmış; bayrağın yanlış veya yasa dışı kullanımını önlemek amacıyla, Türk Ticaret Kanunu (TTK) çerçevesinde cezai hükümler öngörülmüştür. Bayrak çekme hakkına dair düzenlemeler, milli kimliğin korunması ve Türkiye’nin denizcilik alanındaki itibarını sürdürmesi açısından büyük bir önem taşır.

A. Suç Oluşturan Fiiller

1. Kanuna Aykırı Şekilde Bayrak Çekmek (TTK. m. 947)

Türk Ticaret Kanunu’na göre, Türkiye vatandaşı olmayan veya kanunen Türk Bayrağı çekme hakkı bulunmayan gemiler, Türk Bayrağı çekemez. Türk Bayrağı çekme hakkı olmamasına rağmen bu bayrağı taşıyan veya bayrak çekmesi gereken durumlarda başka bir devletin bayrağını çeken kaptan, altı aya kadar hapis veya adli para cezasıyla karşı karşıya kalır. Bu hüküm, Türk Bayrağı’nın yanlış veya haksız kullanımını önlemek amacıyla getirilmiştir.

2. Gemi Tasdiknamesi veya Bayrak Şahadetnamesi Almadan ve Bulundurmadan Bayrak Çekmek (TTK.m. 948)

Türk Ticaret Kanunu’nun 948. maddesinde, Türk Bayrağı çekme hakkını ispat eden bir belge olan gemi tasdiknamesini veya onun onaylı suretini ya da bayrak şahadetnamesini almayan ve gemide bulundurmayan kaptanlara ceza öngörülmüştür. Gemi tasdiknamesi, Türk Bayrağı çekme hakkının yasal bir ispatı niteliğindedir. Türk Bayrağı taşıyan tüm gemilerde bu tasdiknamenin veya onaylı suretinin bulundurulması zorunludur. Tasdikname veya şahadetname olmaksızın bayrak çeken kaptan dört aya kadar hapis veya iki yüz güne kadar adli para cezası alabilir. Benzer şekilde, tasdikname veya şahadetnameyi gemide bulundurmayan kaptan ise iki aya kadar hapis veya yüz güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılır.  Bu zorunluluk, geminin yasal statüsünün açıkça belgelenmesini sağlar ve bayrak taşıma hakkının denetlenmesini mümkün kılar. Belgelerin olmaması, geminin kimliğine ve milli aidiyetine dair belirsizlik yaratacağından, hukuki sorunlara neden olabilir.

3. Türk Limanlarına Giriş ve Çıkışlarda  ve Harp Gemileri ile Sahil İstihkâmları Önünde Bayrak Çekmemek (TTK.m. 949)

Türk limanlarına girerken veya çıkarken, ayrıca harp gemileri ve sahil istihkâmları önünde bayrak çekmemek, TTK kapsamında suç sayılmıştır. Bu zorunluluk, milli güvenliği sağlama ve Türkiye’nin denizlerdeki egemenliğini temsil etme amacı taşır. Bir geminin Türkiye karasularına girerken bayrak çekmemesi, hem yasal bir ihlal hem de milli kimliğe saygısızlık olarak değerlendirilir. Bu nedenle, Türk limanlarına girerken veya çıkarken veya harp gemileri ve sahil istihkâmları önünde bayrak çekmeyen ticaret gemisi kaptanı üç aya kadar hapis veya adli para cezasına tabi tutulur.

4. Geminin Adının ve Bağlama Limanını Yazmamak (TTK.m. 950)

Sicile kayıtlı bir geminin bordasının her iki yanına adının, kıçına da adı ve bağlama limanının usulüne uygun olarak yazılması gerekmektedir. Geminin kimliğini belirten bu bilgiler, geminin yasal olarak tanımlanabilmesini sağlar. Bu zorunluluğa uymayan kaptanlar ise üç aya kadar hapis veya adli para cezası ile karşı karşıya kalır. Özellikle deniz taşımacılığı gibi küresel bir alanda, geminin kimliğini net bir şekilde belirten bu tür tanımlamalar, uluslararası güvenlik ve denizcilik düzeni açısından kritik bir önem taşır. Gemiye ait temel bilgilerin eksiksiz şekilde yazılması, geminin izlenebilirliğini ve güvenliğini artırır.

B. Suç Oluşturan Bu Fiillerin Kasten İşlenmesi Şartı (TTK.m. 951)

TTK, bu suçlardan cezaya hükmedilebilmesi için fiilin kasten işlenmiş olması gerektiğini belirtir. Bu, bayrak çekme hakkını ihlal eden, tasdikname bulundurmayan veya yanlış bayrak taşıyan kaptanın, bu fiilleri bilerek ve isteyerek işlemiş olması durumunda ceza alabileceği anlamına gelir. Kaptanın ihlal teşkil eden bu fiillerde kasıt unsuru taşıması, ceza sorumluluğunun belirlenmesinde önemli bir etken olarak kabul edilir.

C. Bayrak İhlallerinde Suçun Yer ve Kişi Bağımsızlığı (TTK.m. 952)

Bayrak çekme hakkına aykırı davranışlar, suçun işlendiği yerden bağımsız olarak cezalandırılır. Buna göre bu ihlaller yabancı bir ülkede veya açık denizde işlenmiş olsa dahi suç teşkil eder. Üstelik bu tür ihlalleri yapan kaptan Türk vatandaşı olsun veya olmasın cezaya tabi tutulur. Türkiye’nin deniz ticaretinde ulusal kimliğini koruma amacı güden bu düzenleme, Türk Bayrağı’nın kullanımının sıkı denetim altında tutulmasını sağlar. Türkiye’nin denizlerdeki itibarını korumaya yönelik bu hüküm, kanun uygulayıcılarının yargı yetkisinin yerel sınırların ötesine geçmesine olanak tanır.

Sonuç

Türk Ticaret Kanunu, Türkiye bayrağı altında seyreden gemilerin yasal statülerini ve bu statüyü belgeleyen bayrak çekme hakkını koruma altına almıştır. Gemi kaptanlarının Türk Bayrağı’nı çekme hakkını ihlal etmesi, yasal açıdan ciddi yaptırımlarla karşılanmaktadır. Geminin bulunduğu liman ister Tuzla, ister Dilovası, ister Zeytinburnu ister İstanbul ister İzmir olsun fark etmez. Bu konuda deniz ticaret hukukuna vakıf bir uzmandan veya avukattan hukuki destek alınabilir. Bayrak taşıma hakkının doğru ve usulüne uygun şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla getirilen bu hükümler, milli çıkarların korunmasını ve denizlerdeki düzeni sağlamayı amaçlamaktadır. Türk Bayrağı’nı çeken her geminin yasal bir sorumluluğu ve saygın bir temsil gücü bulunmaktadır. Bu nedenle, TTK’nın bayrak çekme hakkına dair hükümleri, milli kimliği koruma ve uluslararası denizcilikte yasal güvenliği sağlama açısından kritik bir rol oynar.