1. Genel İlkeler ve Hakkaniyet İndiriminin Dayanağı

İşçinin Fazla Mesai Alacağında %30 Hakkaniyet İndirimi Yapılır mı? Yargıtay Uygulaması Yargıtay’ın istikrar kazanmış uygulamalarına göre, fazla çalışma alacağının uzun bir süre için hesaplanması ve ispatının tanık beyanları gibi takdiri delillere dayanması durumunda, işçinin hastalık, izin, mazeret gibi nedenlerle çalışmadığı günlerin olabileceği kabul edilerek hakkaniyet indirimi yapılması gerekmektedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına (puantaj, giriş-çıkış kayıtları vb.) dayanması durumunda bu indirime gidilmemektedir. Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekli, işin düzenlenmesi ve hesaplanan fazla çalışma miktarına göre takdir edilmeli ve hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda olmamalıdır (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2014/12587 E., 2014/22867 K.K; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2012/23673 E., 2013/13020 K.)K.

2. %30 Oranındaki Hakkaniyet İndiriminin Yargı Kararlarındaki Değerlendirilmesi

a) %30 Oranını Uygun Bulan Kararlar

Yargı kararlarında, fazla mesai alacağından %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması genel olarak makul ve yerleşik bir uygulama olarak kabul edilmektedir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir kararında, tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplanan fazla çalışma alacağından mahkemece uygulanan ve yaklaşık 1/3 oranına denk gelen %30 oranındaki indirimin makul olduğunu, Özel Daire’nin bu indirimi az bularak verdiği bozma kararının yerinde olmadığını belirterek direnme kararını onamıştır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2015/3411 E., 2019/590 K.)K.

İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi, ilk derece mahkemesinin %30 oranında yaptığı hakkaniyet indiriminin, işçinin çalışma şekline, işin düzenlenmesine ve ortaya çıkan fazla çalışma alacağının miktarına uygun olduğuna karar vermiştir. Bu kararda davacı vekili de ıslah dilekçesinde %30 indirimi kendisi talep etmiştir (BAM İzmir 9. Hukuk Dairesi, 2017/436 E., 2017/815 K.).

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, bir başka kararında, mahkemenin %30 oranında hakkaniyet indirimi yapmasını onayan direnme kararını, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle onamıştır (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2014/6709 E., 2014/9930 K.)K.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi’nin %30 hakkaniyet indiriminin Yargıtay içtihatlarına ve dosyadaki delil durumuna uygun olduğu yönündeki kanaatini, temyiz itirazlarını bu yönden reddederek zımnen onamıştır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2022/10795 E., 2022/12289 K.).

İstanbul 26. İş Mahkemesi, tanık anlatımlarına dayanarak hesaplanan fazla mesai alacağından takdiren %30 hakkaniyet indirimi yaparak hüküm kurmuştur (İstanbul 26. İş Mahkemesi, 2019/65 E., 2021/111 K.)

b) Daha Düşük Oranları Yetersiz Bularak %30 Oranını İşaret Eden Kararlar

Yargıtay, daha düşük oranlarda yapılan indirimleri yetersiz bularak, %30 oranının uygulanması gerektiğine hükmettiği kararlar vermiştir.

Bir kararda, mahkemenin uyguladığı %5 indirim oranı yeterli bulunmamış ve “%30 oranında indirim yapılması dosya içeriğine ve hakkaniyete uygun olacaktır” denilerek karar bozulmuştur (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/18120 E., 2013/17201 K.)

Benzer şekilde, 1/4 oranındaki indirim yetersiz görülerek, “%30 oranında indirim yapılması dosya içeriğine ve hakkaniyete uygun olacaktır” şeklinde hüküm kurulmuştur (Yargıtay 21. Hukuk Dairesi, 2012/8032 E., 2012/13729 K.; Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2012/8032 E., 2012/13729 K.)K

Yargıtay, bazı kararlarında %30 oranını asgari bir sınır olarak belirlemiştir. Örneğin, bir kararda “%30’undan aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken” indirim yapılmaması (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/17137 E., 2014/35416 K.) ve bir diğerinde “% 20 oranda hakkaniyet indirimi” yapılmasının yetersiz olduğu belirtilerek “1/3 ten az olmamak üzere hakkaniyet indirimi” yapılması gerektiği (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/9994 E., 2014/10261 K.) ifade edilmiştir.

c) Daha Yüksek Oranları Fazla Bularak %30 Oranını İşaret Eden Kararlar

Yargıtay, %30’dan daha yüksek oranlarda yapılan indirimleri “hakkın özünü zedeleyici” bularak bozmuş ve daha makul oranlar önermiştir.

Bir uyuşmazlıkta, mahkemenin uyguladığı %45 oranındaki hakkaniyet indirimi yüksek bulunmuş ve “alacak miktarı ve belirlenen çalışma düzenine göre %30 oranında hakkaniyet indirimi uygulanması dosya kapsamına ve hakkın özüne daha uygun olacaktır” denilerek karar bozulmuştur (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2013/19372 E., 2014/4795 K.)

Başka bir kararda, mahkemenin uyguladığı %50 oranındaki takdiri indirim fazla bulunmuş ve “%30 takdiri indirim yapılması dosya kapsamına daha uygun olacağından” bu oranın uygulanması gerektiği belirtilmiştir (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2014/1374 E., 2015/12303 K.).

d) %30 Oranından Daha Yüksek İndirim Gerektiğine Hükmedilen İstisnai Durumlar

%30 oranı genel kabul görmekle birlikte, dosyanın özel koşulları (tanık beyanlarındaki çelişkiler, işin niteliği vb.) daha yüksek bir indirimi gerektirebilir.

Bir kararda, tanık beyanları arasındaki farklılıklar ve işin niteliği dikkate alındığında, hesaplanan fazla mesai alacağından “% 50 den az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılması gerekirken, daha düşük oranda indirim yapılması hatalı olmuştur” denilerek %30 indirimli karar bozulmuştur (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2013/25037 E., 2013/21337 K.)

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, bir başka kararında, tanık beyanları arasındaki çelişkiler ve işin niteliği nedeniyle %50’den az olmamak üzere indirim yapılması gerektiği yönündeki Özel Daire bozma kararını, %30 indirimde direnen yerel mahkeme kararını bozarak benimsemiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2015/1616 E., 2016/128 K.)

Benzer şekilde, tanık anlatımları ve dosya içeriği dikkate alındığında mahkemece yapılan indirimin yetersiz olduğu belirtilerek, “% 50 oranından aşağı olmamak üzere hakkaniyet indirimi” yapılması gerektiği ifade edilmiştir (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2012/23673 E., 2013/13020 K.).

3. Hakkaniyet İndiriminde Sık Yapılan Usuli Hatalar

Mükerrer (Çifte) İndirim: Bilirkişi raporunda hakkaniyet indirimi yapılmış bir tutar üzerinden mahkemenin yeniden indirim uygulaması, hakkın özünü zedeleyen bir uygulama olarak kabul edilmekte ve bozma nedeni sayılmaktadır (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi, 2014/12587 E., 2014/22867 K.

Bilirkişinin Takdir Yetkisini Kullanması: Takdiri indirim yapma yetkisi ve görevi hakime aittir. Bilirkişinin bu yetkiyi kullanarak raporunda indirim oranı belirlemesi hatalı bir uygulamadır (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/14326 E., 2019/22728 K.)

Gerekçe ve Hüküm Çelişkisi: Mahkeme kararının gerekçesinde %30 indirim yapılacağı belirtilip hüküm fıkrasında farklı bir oranda (%25 veya %50 gibi) indirim uygulanması, HMK 298/2. maddesine aykırılık teşkil eden bir bozma nedenidir (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2017/14326 E., 2019/22728 K.; Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, 2014/8979 E., 2015/22118 K.)

Usuli Kazanılmış Hakkın İhlali: Bozma kararına uyulmasıyla davalı lehine hakkaniyet indirimi yönünden oluşan usuli kazanılmış hakka rağmen, bozma sonrası alınan yeni rapordaki alacağa indirim uygulanmaması da bir bozma nedenidir (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2018/16450 E., 2019/1380 K.).

SONUÇ:

Mevcut yargı kararları incelendiğinde, fazla mesai alacağının tanık beyanlarına dayalı olarak hesaplandığı durumlarda, bilirkişi raporu üzerinden %30 oranında hakkaniyet indirimi yapılması Yargıtay tarafından genel olarak makul, hakkaniyete uygun ve yerleşik bir uygulama olarak kabul edilmektedir. Bu oran, birçok kararda alt ve üst sınırları belirleyen bir referans noktası olarak kullanılmaktadır. %30’dan önemli ölçüde düşük (%5, %20 gibi) veya yüksek (%45, %50, %60 gibi) oranlar, dosyanın özel koşulları tarafından haklı gösterilmedikçe, genellikle bozma nedeni yapılmaktadır. Ancak, tanık beyanlarındaki çelişkiler veya işin niteliği gibi istisnai durumlarda %30’dan daha yüksek bir indirim oranının da uygulanabileceği görülmektedir.

Fazla Mesai Alacağı Davalarında Neden Uzman Avukat Desteği Gereklidir?

Fazla mesai alacağı davaları, yüzeyde basit bir alacak davası gibi görünmekle birlikte, hakkaniyet indirimi, delillerin değerlendirilmesi, tanık beyanlarının ispat gücü ve Yargıtay içtihatlarının doğru uygulanması bakımından yüksek düzeyde uzmanlık gerektiren dava türlerindendir. Özellikle fazla mesai alacağından yapılacak %30 hakkaniyet indirimi, davanın sonucunu doğrudan etkileyen kritik bir aşamadır.

Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere; Yargıtay uygulamasında %30 oranı genel kabul görmekle birlikte, dosyanın özelliklerine göre daha düşük veya daha yüksek oranlar bozma sebebi yapılabilmekte, hatta bazı durumlarda %50’den az olmamak üzere indirim yapılması gerektiği kabul edilmektedir. Bu noktada;

Tanık beyanlarının çelişkili olup olmadığı,

Fazla çalışmanın yazılı delillerle mi yoksa takdiri delillerle mi ispatlandığı,

Bilirkişi raporunun usule uygun düzenlenip düzenlenmediği,

Mükerrer (çifte) indirim yapılıp yapılmadığı,

Gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki bulunup bulunmadığı

gibi hususlar, uzman bir iş hukuku avukatı tarafından titizlikle değerlendirilmelidir.

Uygulamada sıkça karşılaşılan hatalardan biri; bilirkişi raporunda zaten indirim yapılmışken mahkemece yeniden indirim uygulanması veya bilirkişinin hâkime ait olan takdir yetkisini kullanmasıdır. Bu tür usuli hatalar, davanın Yargıtay’dan bozulmasına, dolayısıyla sürecin uzamasına ve hak kaybına yol açabilmektedir.

Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Gebze ve Çevresinde Uzman Hukuki Destek

İstanbul Anadolu Yakası ve Kocaeli bölgesinde, özellikle Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Gebze ve Çayırova gibi sanayi ve işçi yoğunluğunun yüksek olduğu bölgelerde fazla mesai alacağı davaları uygulamada oldukça yaygındır. Bu bölgelerde görülen davalarda, yerleşik Yargıtay içtihatlarına hâkim, iş hukuku alanında uzmanlaşmış bir avukatla çalışmak büyük önem taşır.

Bu kapsamda, 2M Hukuk Avukatlık Bürosu, fazla mesai alacağı, işçilik alacakları ve iş hukuku uyuşmazlıklarında;

Güncel Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi kararlarını esas alan,

Hakkaniyet indirimi uygulamalarını dosya bazında analiz eden,

Usuli kazanılmış hakları titizlikle takip eden

yaklaşımıyla müvekkillerine etkin ve güvenilir hukuki destek sunmaktadır.

Sonuç olarak; fazla mesai alacağında %30 hakkaniyet indirimi gibi teknik ve yoruma açık konular, ancak alanında uzman bir avukatın hukuki stratejisiyle doğru şekilde yönetilebilir. Aksi hâlde, hatalı indirim oranları veya usuli eksiklikler nedeniyle ciddi hak kayıpları yaşanması kaçınılmazdır.