
Giriş
Türkiye’de yabancıların ikamet ve çalışma izinlerine ilişkin düzenlemeler, göç hareketliliği ve ekonomik ihtiyaçlar doğrultusunda sürekli değişmektedir. Özellikle vize veya ikamet süresi sona erdiği hâlde ülkede kalan yabancıların sayısındaki artış, hem kamu otoriteleri açısından kontrol ve denetim sorunları doğurmakta hem de işgücü piyasasında kayıt dışı istihdamı artırmaktadır. Bu durum, uzun süredir üzerinde çalışılan bir çözüm arayışını beraberinde getirmiş ve 2025 yılında ev hizmetlerinde çalışan yabancılara yönelik özel bir düzenlemenin hayata geçirilmesine neden olmuştur. Kamuoyunda “af” olarak adlandırılan bu uygulama, aslında genel bir af niteliği taşımamakta; yalnızca belirli şartları taşıyan yabancılara yasal statüye geçişte kolaylık sağlamayı amaçlayan istisnai bir mekanizma olarak karşımıza çıkmaktadır. Uygulama, hem işverenleri ve çalışanları kayıt içine almayı hem de çocuk, yaşlı ve hasta bakım hizmetlerinde çalışan yabancılar için daha sürdürülebilir bir yasal çerçeve oluşturmayı hedeflemektedir.
1. Düzenlemenin Gerekçesi ve Amaçları
Türkiye’de ikamet ya da çalışma izni süresi dolmuş olan, süresi bittikten sonra kalışını yasal statü olmadan sürdüren yabancılar (vize veya ikamet ihlali) için çözüm arayışı uzun süredir gündemdedir.
Bu düzenlemenin adı “af” olsa da, pratikte genel bir af değil, yalnızca belli şartları taşıyan yabancılara sınırlı kolaylık sağlayan istisnai bir düzenleme olarak anılmaktadır.
Ana amaç: çalışanları ve işverenleri kayıt içine çekmek; ev hizmetlerinde çalışanların yasal statü kazanmasını kolaylaştırmak; kaçak durumun yol açtığı cezai/uygulama sorunlarını hafifletmek.
2. Düzenlemenin Kapsamı: Kimler Yararlanabilir?
| Şart | Açıklama |
| Ev hizmetlerinde çalışıyor / çalışacak olma | Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta bakımı gibi ev işleri ile sınırlı olduğu belirtilmektedir. |
| Türkiye’ye yasal giriş yapılmış olması | Düzenlemeden faydalanabilmek için ilk girişin sınır kapısından, pasaportla vs. yasal bir girişle yapılmış olması şart koşulmaktadır. |
| Pasaport geçerliliği | Başvuru sırasında pasaportun en az 8 ay geçerli olması şartı yaygın olarak ifade edilmektedir. |
| Sabıka kaydı / geri gönderme merkezi kaydı olmama/tahdit kodunuzun bulunmaması | Adli sicil kaydı olmamalı ve tahdit kodunuzun bulunmaması |
| İkamet/çalışma izni başvurusunun daha önce reddedilmiş olması durumu | 2025 yılında ikamet/çalışma izni başvurusunda bulunmuş ve ret alanların başvuruları aftan yararlanamıyor. Ancak 2024 yılı ve öncesinde başvurusu reddedilen ve sonrasında kaçak kalan yabancılar aftan faydalanabilmektedir. |
| Ev hizmeti dışındaki alanlarda çalışma isteği olmaması | Sadece ev hizmetleri kapsamındaki işlerde çalışacak olma şartı verilmiş; başka sektörlerde çalışan kaçaklara bu düzenlemenin uygulanmayacağı belirtilmiştir. |
3. İşverene Ait İddia Edilen Kriterler
| Kriter | Açıklama / Kaynak | Notlar / Tartışmalar |
| Noter onaylı taahhütname | İşverenin, çalıştıracağı yabancıyla ilgili taahhütnameyi noter huzurunda vermesi gerektiği ifade edilmektedir. | Bu taahhütnameyle işveren, başvuru sürecindeki yükümlülüklerini kabul ediyor görünmektedir. |
| Aylık gelir şartı | İşverenin aylık geliri en az asgari ücretin dört katı olmalı | Bu tutarın sabit olup olmadığı, hangi gelir kalemlerinin dikkate alındığı belirsizdir. |
| SGK yükümlülüğü / prim ödeme garantisi | Ev hizmetlerinde çalışacak yabancılar için işverenin sosyal güvenlik primlerini tam ve düzenli olarak ödemesi şart olacağı belirtilmektedir | Bu kriter, işverenin mali yeterliliğini gösterebilmesini amaçlamaktadır. |
| Bakılacak kişinin sağlık / bakım ihtiyacı belgesi | Ev hizmeti çalıştırılacak kişinin (yaşlı, hasta, çocuk) bakıma muhtaç olduğunu ispatlayan sağlık raporu gibi belge istenmektedir. | Bu belge, hizmetin meşruiyetini gösterme amacı taşır. |
| İkamet adresi ve işveren / bakım alanı uyumu | İşverenin ve çalıştırılacak yabancının ikamet adresi, bakım yapılacak kişiyle aynı il/ilçede olmalı gibi şartlar ileri sürülmektedir. | |
| İşverenin mali güce sahip olması | Bazı kaynaklarda işverenin, asgari ücret düzeyinde ödeme yapabilecek mali güce sahip olması şartı yer alır. | |
| Pasaport / kimlik doğrulama yükümlülükleri | İşverenin yabancı çalışana ait pasaport, kimlik ve ikamet bilgilerini sağlaması beklenir. | Bu yükümlülük, usule ilişkin doğrulama işlevi taşır. |
Sonuç:
Sonuç olarak, 2025 yılında getirilen düzenleme, hem göç hukukunun gelişen ihtiyaçlarına cevap vermekte hem de belirli koşulları sağlayan yabancılar açısından önemli bir fırsat sunmaktadır. Ev hizmetlerinde çalışan yabancıların yasal statüye kavuşması, kayıt dışı istihdamın azaltılması ve işverenlerin hukuki yükümlülüklerinin netleştirilmesi açısından bu düzenleme stratejik bir adım olarak değerlendirilmelidir. Ancak uygulamanın kapsamı oldukça sınırlı olup yalnızca belli niteliklere sahip kişilere yöneliktir; bu nedenle başvuru sürecinde şartların dikkatle incelenmesi ve tüm prosedürlerin eksiksiz yerine getirilmesi büyük önem taşır. Özellikle pasaport geçerliliği, yasal giriş, sabıka durumu ve çalışma alanı gibi kriterlere uyulmadığı takdirde başvuruların reddedilmesi veya geri gönderme riskinin ortaya çıkması mümkündür. Bu nedenle, sürecin uzman bir avukat desteğiyle yürütülmesi hak kayıplarını önleyecek ve düzenlemenin sağladığı avantajlardan en verimli şekilde yararlanılmasını sağlayacaktır. Bir yazı önerisi.

Neden Uzman Avukat Desteği Gerekli?
2025 yılında yürürlüğe konulan ev hizmetlerinde çalışan yabancılara yönelik düzenleme, görünüşte basit bir “af” uygulaması gibi görünse de, aslında çok katmanlı bir hukukî süreçtir. Başvuru süreci; 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, 6735 sayılı Uluslararası İşgücü Kanunu, ilgili yönetmelikler ve Göç İdaresi’nin iç düzenlemeleriyle doğrudan bağlantılıdır. Bu nedenle, küçük bir eksiklik ya da hatalı belge bile başvurunun reddi, idari para cezası veya geri gönderme merkezine sevk edilme gibi ciddi sonuçlara yol açabilir.
Ayrıca düzenlemenin kapsamı dar ve şartları oldukça teknik olduğundan, her yabancının durumu ayrı ayrı değerlendirilmelidir. Örneğin; pasaport süresinin yeterli olmaması, ilk girişin yasal yollarla yapılmamış olması, sabıka kaydının bulunması ya da işveren gelirinin yeterli olmaması gibi durumlar doğrudan olumsuz sonuç doğurabilir. Bunlara ek olarak işveren tarafından sunulacak taahhütnamenin hukuka uygun hazırlanması, gelir ve SGK belgelerinin eksiksiz sunulması ve bakım ihtiyacının belgelerle ispatlanması gibi teknik ayrıntılar profesyonel destek gerektirir.
Tüm bu nedenlerle, sürecin başından itibaren yabancılar hukuku alanında uzman bir avukatla çalışmak hem başvurunun reddedilme riskini en aza indirir hem de yasal hakların en geniş şekilde kullanılmasını sağlar. Avukat desteği, başvuru belgelerinin doğru hazırlanmasından itiraz ve dava yollarının zamanında işletilmesine kadar tüm süreçte stratejik bir avantaj sağlar ve yabancıların yasal statüye sorunsuz geçişini mümkün kılar.



