Konkordato İlan Eden Şirketten Alacak Nasıl Tahsil Edilir?

Giriş

Bu çalışma, konkordato ilan eden bir şirketten alacakların nasıl tahsil edileceği sorusuna bir yanıt sunmayı amaçlamaktadır. Konkordato süreci, borçlunun mali durumunu iyileştirerek borçlarını ödeyebilmesi için tasarlanmış bir hukuki mekanizmadır. Ancak bu süreç, alacaklılar için de dikkatle takip edilmesi gereken, belirli hak ve yükümlülükler doğuran bir nitelik taşır. Çalışmamız, alacak tahsil sürecinin farklı aşamalarını, alacaklıların başvurabileceği yolları ve dikkat etmesi gereken önemli noktaları mahkeme kararlarından alıntılarla destekleyerek ortaya koyacaktır.

a)Konkordato ilan eden bir şirketten alacak tahsili sürecine ilişkin adımlar

Alacağın Bildirilmesi ve Kaydedilmesi: Alacaklılar, konkordato ilanından sonra genellikle 15 gün içinde alacaklarını konkordato komiserliğine bildirmelidir.  Alacak bildiriminin konkordato komiserine yapılması gerekir. Alacak, komiser tarafından listeye kaydedilir ve çekişmeli olup olmadığına bakılır.

Konkordato Projesi ve Ödeme Planı: Şirketin sunduğu ve alacaklılar tarafından müzakere edilip oylanan konkordato projesi, mahkemece tasdik edilirse bağlayıcı hale gelir. Alacaklılar, tasdik edilen projede belirtilen ödeme planına göre alacaklarını tahsil ederler. Tahsilat onaylanan konkordato projesi kapsamında belirlenen koşullarla yapılır.

b)İtiraza Uğrayan (Çekişmeli) Alacaklar İçin Dava Açılması (İİK m. 308/b):

Alacakları komiserlikçe kısmen veya tamamen reddedilen ya da itiraza uğrayan alacaklılar, konkordato tasdik kararının ilanından itibaren genellikle bir ay içinde dava açabilirler. İİK’nun 308/b maddesinde, alacakları itiraza uğramış olan alacaklıların, tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açabileceği hususu düzenlenmiştir.

Bu dava, alacağın tespiti ve konkordato projesine dahil edilmesini amaçlar. Kanunda öngörülen bir aylık süre çekişmeli alacak hakkında dava açmak bakımından hak düşürücü nitelikte olmayıp, alacaklının banka hesabına yatırılan paydan kendisine ödeme yapılmasını talep etmesi bakımından hak düşürücü niteliktedir.

c)Konkordato Projesine Uyulmaması Durumunda Konkordatonun Feshi (İİK m. 308/e):

Borçlu şirket, tasdik edilen konkordato projesindeki ödeme planına uymazsa, alacaklı konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatonun feshini talep edebilir. Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.

c)Faiz Durumu:

Genel kural olarak, geçici mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işlemesi durur. İİK’nın 288/1. Maddesine göre, geçici mühlet kesin mühletin sonuçlarını doğurduğundan borçluya geçici mühlet kararı verilmesi ile birlikte rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemeyecektir

d)Mühletin Etkileri (İİK m. 294):

Konkordato mühleti (geçici ve kesin) içinde borçlu aleyhine yeni takip yapılamaz, başlamış takipler durur. İİK’nun 289. maddesi gereğince müvekkili şirket aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur.

e)Konkordatonun Reddi veya İflas Durumu:

Eğer konkordato talebi reddedilirse veya şirket konkordato sürecindeyken iflas ederse, alacak tahsil süreci iflas hükümlerine göre devam eder. Şirketin iflası halinde “konkordato hükümlerinin iflas nedeniyle ortadan kalkmış olması nedeniyle davacıların konkordatonun feshi davasını açmakta hukuki yararları yoktur, yani fesi davası konusuz kalır.  

Sonuç

Konkordato ilan eden bir şirketten alacak tahsili, alacaklılar için proaktif bir yaklaşım ve hukuki sürecin yakından takibini gerektirir. Sürecin temel adımları; alacağın süresinde bildirilmesi, konkordato projesinin incelenmesi, projedeki ödeme planına göre tahsilat yapılması, alacağın itiraza uğraması halinde yasal sürede dava açılması ve borçlunun projeye uymaması durumunda konkordatonun feshi gibi seçenekleri içermektedir. Bir makale önerisi.

Uzman Avukat Desteği Neden Gerekli?

Konkordato süreci, yalnızca borçluyu değil, alacaklıları da doğrudan etkileyen karmaşık ve teknik bir yargı sürecidir. Alacağın zamanında bildirilmemesi, itiraz sürelerinin kaçırılması veya ödeme planının yanlış değerlendirilmesi durumunda alacağınız tamamen kaybolabilir. Bu nedenle, sürecin her aşamasında dikkatli hareket edilmesi şarttır.

Özellikle İstanbul gibi büyük şehirlerde, konkordato ilan eden şirket sayısının artması nedeniyle, alacaklıların hukuki süreci bireysel olarak takip etmesi oldukça zorlaşmıştır. Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe gibi sanayi ve ticaretin yoğun olduğu ilçelerde faaliyet gösteren birçok işletmenin konkordato başvurusu yapması, bölgedeki alacaklılar açısından hukuki riskleri artırmaktadır.

Read More

Karşılıksız Çıkan Çekte Cirantanın Sorumluluğu ve Hakları Nelerdir

Karşılıksız çek, ticari hayatta sıkça karşılaşılan bir sorun olup, bu durumda çeki ciro eden kişilerin (cirantaların) sorumluluklarının ve haklarının neler olduğu önem arz etmektedir. Temel olarak cirantanın, çekin ödenmemesi durumunda çek hamiline karşı sorumludur. Aşağıda karşılıksız çekte cirantanın sorumluluk ve haklarının neler olduğuna değineceğiz.

Cirantanın Temel Borç ve Yükümlülükleri

Ödeme Sorumluluğu: Cirantanın en temel yükümlülüğü, aksi şart edilmedikçe, çekin ödenmemesinden dolayı hamile karşı sorumlu olmasıdır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2012/8233 E., 2012/15286 K. sayılı kararında belirtildiği üzere, “…hamil davalının kendisinden önceki cirantalara başvurusunda cirantaların çek hamiline karşı sorumlu oldukları” esası geçerlidir.

İmzaların Bağımsızlığı (İstiklali) İlkesi: Cirantanın sorumluluğu, çekteki diğer imzaların geçersiz olmasından etkilenmez. Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2015/2841 E., 2015/16765 K. sayılı kararında vurgulandığı gibi, “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmayı ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.” Bu ilke, cirantanın kendi cirosundan dolayı sorumlu olacağını ifade eder.

Silsiledeki Yeri: Ciranta, genellikle kendisinden sonra gelen hamillere karşı sorumludur. Ancak çek hukukunda çekin ödenmemesi nedeniyle müracaat olunabilecek kişiler, çeki elinde bulunduran şahıstan önceki hamiller (cirantalar), lehtar, düzenleyen ve avalistlerdir.

Cirantanın Hakları ve Sorumluluktan Kurtulma Halleri

Rücu Hakkı: Çek bedelini ödeyen ciranta, kendisinden önceki cirantalara, lehtara ve keşideciye rücu etme hakkına sahiptir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2009/17525 E., 2009/26017 K. sayılı kararında, lehtarın ödemek zorunda kaldığı bedelin tamamı için keşideciye rücu edebileceği belirtilmiştir.

Hamilin Kötü Niyeti veya Ağır Kusuru: Ciranta, hamilin çeki iktisap ederken kötü niyetli olduğunu veya ağır kusurlu olduğunu ispatlayarak sorumluluktan kurtulabilir. Örneğin hamilin çekin bedelsiz kaldığını bilerek ve ciranta zararına hareket ettiğinin ispatlanması halinde ciranta sorumluluktan kurtulabilir.

İmzanın Sahteliği: Ciranta, çekteki ciro imzasının kendisine ait olmadığını ispatlarsa sorumluluktan kurtulur. Bu, mutlak bir def’i olup, iyi niyetli hamile karşı dahi ileri sürülebilir

Bedelsizlik İddiası ve Temel İlişkiden Doğan Def’iler: Ciranta, çeke dayanak teşkil eden temel ilişkinin geçersizliğini veya çekin bedelsiz kaldığını, ancak bu durumu bilen ve bile bile borçlunun zararına hareket eden hamile karşı ileri sürebilir.

Süresinde İbraz Edilmeme ve Zamanaşımı: Çekin süresinde bankaya ibraz edilmemesi veya zamanaşımına uğraması durumunda cirantanın kambiyo hukukundan doğan sorumluluğu sona erer. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 2015/33523 sayılı kararında, “çekin süresinde muhatap bankaya ibraz edildiği, ibraz günü de gösterilmek suretiyle çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla tespit edilmelidir. Aksi takdirde alacaklı müracaat hakkını kaybeder.” denilmiştir. Zamanaşımına uğramış çek yazılı delil başlangıcı sayılabilir.

İbraz Süresinden Sonra Yapılan Ciro: Çekin ibraz süresi geçtikten sonra yapılan ciro, alacağın temliki hükmünde olup, cirantanın hak ve yükümlülükleri bu çerçevede değerlendirilir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi-2011/7160-2011/8841).

Çekin Yeniden Tedavüle Çıkarılması: Keşideci tarafından lehtar lehine düzenlenen, lehtar tarafından tekrar keşideciye ciro edilen ve keşideci tarafından yeniden tedavüle çıkarılan çeklerde, ilk tedavüldeki lehtar cirantanın sorumluluğu kalmaz.(Yargıtay 12. Hukuk Dairesi-2019/6789-2020/4150; Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi-2020/960-2021/640).

Şikayet Hakkı (Ceza Hukuku Açısından): Karşılıksız çek düzenleme suçunda şikayet hakkı, çeki tahsil amacıyla bankaya ibraz eden hamil ile “karşılıksızdır” işlemi yapıldıktan sonra çeki elinde bulunduran ve aynı zamanda “karşılıksızdır” işlemi yapılmadan önceki dönemde geçerli ve meşru ciranta olan kişiye aittir (Yargıtay 19. Ceza Dairesi-2018/3072-2018/5874; Yargıtay 19. Ceza Dairesi-2019/18941-2020/6993). Ancak cirantanın cirosu iptal edilmişse şikayet hakkı olmaz. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi-2021/20718-2022/8339). Şikayet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç aylık süre içinde kullanılmalıdır (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 15. Ceza Dairesi-2018/4731-2019/18).

Sonuç olarak karşılıksız çıkan bir çekte cirantanın borç ve yükümlülükleri ile hakları, somut olayın özelliklerine, çekin tedavül geçmişine, ciro silsilesine, tarafların iyi niyet durumlarına ve usuli işlemlerin yerine getirilip getirilmediğine göre değişkenlik göstermektedir. Genel kural olarak ciranta, çek bedelinin ödenmemesinden dolayı hamile karşı sorumludur ve bu sorumluluk “imzaların istiklali” ilkesi gereği kendi cirosuyla sınırlıdır. Ancak cirantanın, çek bedelini ödemesi halinde kendisinden önceki sorumlulara rücu etme hakkı; hamilin kötü niyetini, imzanın sahteliğini, çekin bedelsiz kaldığını veya zamanaşımı gibi durumları ispatlayarak sorumluluktan kurtulma hakkı gibi önemli hakları da bulunmaktadır. Ayrıca, belirli koşullar altında karşılıksız çek düzenleme suçundan dolayı şikayetçi olma hakkı da mevcuttur. Ayrıca bir makale önerisi.

Neden Uzman Görüşü / Avukat Gereklidir?

Karşılıksız çıkan bir çekle karşılaşıldığında, özellikle ciranta sıfatına sahip kişilerin hukuki sorumlulukları ve sahip oldukları haklar, son derece teknik ve detaylı düzenlemelere tabidir. Ciro silsilesi, çekin ibraz süresi, zamanaşımı, temel ilişkiden doğan def’iler, rücu hakkı, imza sahteliği savunması gibi konular, kambiyo senetlerine özgü özel hukuk bilgisi gerektirir. Tuzla başta olmak üzere İstanbul’un hızla gelişen ilçeleri olan Pendik, Kartal, Maltepe, Gebze, Darıca ve Çayırova gibi bölgelerde faaliyet gösteren ticari işletmeler ve bireyler, karşılıksız çek sorunlarıyla sıklıkla karşı karşıya kalmaktadır. Özellikle Tuzla’daki organize sanayi bölgeleri ve ticaret hacmi yüksek firmalar açısından, ciranta sorumluluğu konusunda yanlış hukuki yönlendirmeler, ticari itibar ve mali denge açısından ciddi riskler oluşturabilir.

Read More

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Nasıl Alınır? Faaliyet Ruhsatı Başvuru Şartları ve  Aşamaları Nelerdir?

1. Hazırlık Aşaması

Başvuru Formunun Temini

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formu, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın resmi web sitesinden indirilir ve başvuru yapılacak faaliyete uygun olarak bilgisayar ortamında doldurulur. Formu doldurmadan önce açıklamalar dikkatlice okunmalıdır.

Başvuru Ücretinin Ödenmesi

Başvuru için belirlenen 5.000 ABD doları tutarındaki ücret, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda bulunan Serbest Bölgeler Özel Hesabına, 951 101 301 nolu dolar hesabına yatırılır.

Ücretin yatırıldığına dair banka dekontu, başvuru dosyasına eklenir.

2. Mevcut Şirket Adına Başvuru

Gerekli Belgelerin Hazırlanması

Doldurulmuş Başvuru Formu ve formun 1. sayfasında istenen belgeler eksiksiz hazırlanır. Bu belgeler şunlardır:

Şirketin kuruluş ve son sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicil Gazetesi.

İmza sirküleri (şirketi temsilen yetkili kişilere ait).

Son üç yıla ait kar/zarar bilanço cetvelleri.

Son üç yılda Türkiye’ye getirilen döviz miktarını gösterir belgeler (varsa).

Serbest bölgeye getirilecek ve satılacak malların GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numaraları.

Üretici firmalar için üretim akış şeması ve şirketi tanıtıcı yazı.

Başvurunun Teslimi

Hazırlanan başvuru dosyası, tüm belgeler ile birlikte ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilir. Başvuru evrakları, T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere teslim edilir.

Uygunluk Yazısının Alınması

T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü, başvuruyu değerlendirdikten sonra şirkete “uygunluk yazısı” gönderir.

Mevcut bir şirketin serbest bölgeye taşınma durumu varsa, uygunluk yazısının alınmasının ardından, şirketin ana sözleşmesinde gerekli adres değişiklikleri yapılır.

3. Yeni Şirket Adına Başvuru

Başvuru Belgelerinin Hazırlanması

Başvuru formuna ek olarak, serbest bölgede yapılacak faaliyeti açıklayan bir tanıtıcı yazı hazırlanır.

Üretici firmalar için üretim akış şeması ve serbest bölgeye getirilecek malların GTİP numaraları eklenir.

5.000 ABD doları başvuru ücretinin yatırıldığını gösteren Merkez Bankası dekontu başvuru dosyasına eklenir.

Şirket ana sözleşme taslağı ve şirket ortaklarının imza beyannameleri de dosyaya konur.

Başvurunun Teslimi

Tüm belgeler, ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilir ve T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne iletilir.

Şirketin Tescili

Uygunluk yazısının alınmasından sonra, şirketin Menemen Ticaret Sicil Memurluğu’na tescili için başvuru yapılır.

Şirket tescil edildikten sonra, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi ya da gazetenin yayınlanacağına dair kupür teslim edilir. Bu belgeler ile ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne tekrar başvuruda bulunulur.

Yer Kiralama veya Satın Alma İşlemleri

Uygunluk yazısı geldikten sonra, 30 gün içerisinde serbest bölgede yer kiralama veya yer satın alma işlemi yapılır.

Kira sözleşmesi veya noter onaylı tapu senedi, ….. Serbest Bölge Müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra, T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne gönderilir.

4. Ruhsat Düzenleme Süreci

Kira sözleşmesi gönderildikten sonra T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü tarafından faaliyet ruhsatı düzenlenir ve ilgili serbest bölge müdürlüğüne gönderilir.

Vergi ve Defter İşlemleri

Ruhsat düzenlendikten sonra, Vergi Usul Kanunu’na uygun muhasebe defterleri alınır ve noterde onaylatılır. Vergi dairesine gerekli bildirimler yapılır.

Maliye denetimli fatura bastırılır ve şirketin muhasebe kayıtlarına eklenir.

Serbest Bölge Envanter Defteri

Serbest bölgeye giriş ve çıkış yapan tüm malların kaydedileceği Serbest Bölge Envanter Defteri bastırılır ve hem ….. Serbest Bölge Müdürlüğü hem de ….. Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından onaylanır.

Personel ve Araç Giriş Kartları

Şirket, personeli için ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’nden Serbest Bölge Giriş Kartı alır.

Şirkete ait araçların bölgeye giriş yapabilmesi için, ilgili serbest bölge müdürlüğünde araç pulları alınır.

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Başvurusunda Neden Uzman Avukat Desteği Gerekli?

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı başvurusu, çok sayıda resmi belge, teknik bilgi ve idari prosedür içeren oldukça detaylı ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Gerek mevcut şirketlerin serbest bölgeye taşınma işlemlerinde, gerekse yeni bir şirket kurulması halinde karşılaşılan bürokratik aşamalar, küçük bir hata nedeniyle başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir.

İşte bu noktada, uzman avukat desteği, sürecin hem yasal olarak hatasız ilerlemesi hem de başvurunun kabul edilme şansının artması açısından büyük önem taşır.

Tuzla ve İstanbul’da Serbest Bölge Başvurusunda Neden Avukat Desteği Almalısınız?

İstanbul, Türkiye’nin en önemli sanayi ve dış ticaret merkezlerinden biridir. Özellikle Tuzla, Pendik, Orhanlı, Kurtköy ve Gebze gibi bölgeler, organize sanayi bölgeleri, limanlara ve gümrük noktalarına yakınlıkları nedeniyle serbest bölge faaliyeti için büyük potansiyel taşımaktadır.

Tuzla ve çevresindeki yatırımcılar, özellikle Tuzla Kimya İhtisas OSB, İstanbul Anadolu Yakası OSB, Deri OSB ve İstanbul Tuzla Serbest Bölgesi gibi alanlarda faaliyet göstermek üzere başvuru yapmayı hedeflemektedir. Ancak bu başvurular sırasında; Faaliyet türüne göre doğru belgelerin hazırlanması, Şirket ana sözleşmesinin serbest bölgeye uygun şekilde revize edilmesi, Tüm sürecin Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’ne uygun yürütülmesi, Vergi ve defter işlemlerinin hatasız tamamlanması, Sürecin Ticaret Bakanlığı nezdinde takibi gibi kritik konular profesyonel bilgi ve deneyim gerektirir.

Avukat Desteği ile Neler Kazanırsınız?

🔹 Hatalı veya eksik başvuru riskini ortadan kaldırırsınız.
🔹 Sürecin her aşaması yasal mevzuata uygun olarak yürütülür.
🔹 Gümrük, vergi, kira, tapu ve tescil gibi detaylar eksiksiz takip edilir.
🔹 Ticaret Bakanlığı ve Serbest Bölge Müdürlüğü ile yazışmalar profesyonelce yürütülür.
🔹 İleride doğabilecek hukuki ihtilaflar şimdiden önlenmiş olur.

Tuzla’da Hukuki Destek Almak İsteyen Yatırımcılar İçin

Tuzla’da faaliyet gösteren birçok sanayi kuruluşu, Tuzla Serbest Bölgesi’ne geçiş yapmakta veya yeni yatırımlar planlamaktadır. Bu tür adımlarda uzman avukatlar; şirket yapısına uygun ruhsat başvurusu, yer kiralama işlemleri, ana sözleşme uyarlamaları ve hukuki danışmanlık konularında sürecin başından sonuna kadar yanınızda olur.

Read More