Gemi Adamı Çalışma Saatleri ve Dinlenme Süresi Üzerindeki Haklar Nelerdir?

Giriş
Bu çalışma, gemi adamlarının çalışma saatleri, dinlenme süreleri, fazla mesai hakları ve bu konudaki özel durumları, mevcut literatür ve yasal düzenlemeler çerçevesinde analiz etmektedir. Denizde yapılan işin kendine özgü koşulları, kara iş hukukundan farklı düzenlemeleri zorunlu kılmıştır. Bu bağlamda, 854 sayılı Deniz İş Kanunu (DİK), Gemi Adamları ve Kılavuz Kaptanlar Yönetmeliği (GKKYön) ve Türkiye’nin taraf olduğu 2006 Denizcilik Çalışma Sözleşmesi (MLC 2006) gibi uluslararası metinler temel referans kaynaklarıdır. Çalışma, bu kaynaklar arasındaki ilişkiyi, hukuki boşlukları ve Yargıtay’ın uygulamalarını ele almaktadır.
1. Normal Çalışma Süreleri
Literatür, gemi adamları için normal çalışma sürelerinin hem ulusal hem de uluslararası mevzuatta benzer şekilde düzenlendiğini ortaya koymaktadır.
Ulusal Düzenleme: 854 sayılı Deniz İş Kanunu’nun 26. maddesi temel normu oluşturmaktadır. Bu maddeye göre, “genel bakımdan iş süresi, günde sekiz ve haftada kırk sekiz saat olup, bu süre haftanın iş günlerine eşit olarak bölünmek suretiyle uygulanır”. Bu süreler, gece veya gündüz çalışması ayrımı yapılmaksızın geçerlidir.
Uluslararası Uyum: Bu düzenleme, MLC 2006 gibi temel uluslararası sözleşmelerle paralellik göstermektedir. “Hem Deniz İş Kanunu’nun 26. maddesinde hem de Mlc-2006’nın A2.3 / f. 3 ile B2.2.2 / f. 1 ve f. 2 hükümlerinde gemi çalışanları için normal çalışma süreleri haftanın 6 günü için, günde 8 saat ve haftada 48 saat olarak belirlenmiştir” diyerek bu uyumu teyit etmektedir. Çalışma süresi, “gemi adamının iş başında çalıştığı ve vardiya tuttuğu süre” olarak tanımlanmakta, gemide geçirilen her sürenin çalışma süresi sayılmadığı vurgulanmaktadır.
2. Azami Çalışma Süreleri ve Asgari Dinlenme Süreleri
Deniz İş Kanunu’nda normal çalışma süreleri düzenlenmiş olmasına rağmen, azami çalışma sürelerine ilişkin bir sınır getirilmemiştir. Bu hukuki boşluk, uluslararası sözleşmeler ve Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır.
Uluslararası Standartlar: MLC 2006 ve ilgili Avrupa Birliği Direktifleri, gemi adamlarını aşırı çalışmaya karşı korumak için net sınırlar çizmektedir. Bu standartlara göre:
Azami çalışma süresi, 24 saatlik periyotta 14 saati, 7 günlük periyotta ise 72 saati aşamayacaktır.
Asgari dinlenme süresi, “24 saatlik periyotta 10 saatten, 7 günlük periyotta ise 77 saatten az olamayacaktır.
Dinlenme Sürelerinin Bölünmesi: Dinlenme sürelerinin esnek kullanımı da kurallara bağlanmıştır. Günlük 10 saatlik dinlenme süresi, “bir tanesi 6 saatten az olmamak üzere en fazla ikiye bölünebileceği ve iki dinlenme arasındaki sürenin 14 saati aşamayacağı hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay’ın Yaklaşımı: Yargıtay, DİK’teki boşluğu doldurmak amacıyla bu uluslararası normları ilkesel olarak kabul etmektedir. Gerek doktrin gerekse Yargıtay tarafından bu hâlde, Türkiye tarafından usulüne uygun olarak kabul edilmiş olan Gemi Adamlarının Çalışma Saatleri Ve Gemilerin Gemi Adamları İle Donatılması Hakkındaki Sözleşme ile 1999/63/Ec sayılı Avrupa Birliği Direktifi’nin 5. maddesinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir.
3. Fazla Çalışma (Fazla Saatlerde Çalışma)
Tanım ve Koşullar: DİK m. 28/1 uyarınca, tespit edilmiş bulunan iş sürelerinin aşılması suretiyle yapılan çalışmalar, fazla saatlerde çalışma sayılır. Haftalık 48 saat aşılmasa bile günlük 8 saati aşan çalışmalar da fazla çalışma olarak kabul edilir. Önemli bir fark olarak, genel İş Kanunu’nun aksine, fazla çalışma için gemi adamının onay vermesine de gerek yoktur.
Ücretlendirme: DİK m. 28/2’ye göre fazla çalışma ücreti, “normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde yirmi beş arttırılması suretiyle bulunacak miktardan az olamaz. Ancak toplu veya bireysel iş sözleşmeleriyle bu oranın artırılabilir ve Türk Borçlar Kanunu’nun genel hükmü (TBK m. 402/1) dikkate alınarak ücretin “en az yüzde elli” zamlı olarak hesaplanması isabetli olur.
Süre Sınırı Sorunu: DİK’te fazla çalışma için yıllık veya günlük bir üst sınır bulunmamaktadır. Bu durum, “fazla çalışma konusunda önemli bir kanun boşluğuna yol açmaktadır. Yargıtay, bu boşluğu yine uluslararası sözleşmelerde belirtilen azami çalışma sürelerini (günlük 14, haftalık 72 saat) esas alarak doldurma eğilimindedir.
4. Fazla Çalışma Sayılmayan Haller ve Zorunlu Görevler
Bazı zorunlu ve acil durumlar, normal çalışma sürelerini aşsa dahi fazla çalışma olarak nitelendirilmez ve ek ücrete tabi olmaz.
“Geminin, gemide bulunan kişilerin veya gemideki yükün selameti için kaptanın yapılmasını zaruri gördüğü işler için yapılan çalışmalar fazla çalışma sayılmaz.”
Ayrıca, “gümrük, karantina ve sair sıhhi formaliteler dolayısıyla yerine getirilmesinde zorunluluk bulunan ilave işler ile gemi seyir halinde veya limanda iken gemide yaptırılan yangın, denizde çatışma, denizden adam kurtarma vb. talimler halinde yapılan çalışmaların ise fazla çalışma sayılmayacağı düzenlenmiştir.”
Bu çalışmaların normal çalışma süresinden sayılıp sayılmayacağı konusunda ise doktrinde farklı görüşler bulunmaktadır.
5. Vardiya Düzeni ve Özel Durumlar
Denizcilik sektörünün doğası gereği vardiyalı çalışma esastır. DİK, işverenin vardiya çizelgelerini ilan etmesini zorunlu kılsa da vardiya sürelerine ilişkin detaylı bir düzenleme içermemektedir. Ancak GKKYön, vardiya tutan gemi adamları için dinlenme sürelerine ilişkin özel kurallar getirmiştir.
Genç Gemi Adamları: 18 yaşın altındaki gemi adamları için özel koruyucu hükümler mevcuttur. “18 yaşın altındaki gemi adamları gece vardiya tutamaz. MLC 2006’daki yönergeler ise bu kişilerin çalışma sürelerinin günde 8, haftada 40 saati aşmamasını tavsiye etmektedir.
Diğer Personel: Aşçılar gibi bazı personel için geminin yolcu gemisi olup olmamasına, limanda veya denizde bulunmasına göre farklılaşan çalışma süresi rejimleri öngörülmüştür.
6. Hukuki Tartışmalar ve Normlar Hiyerarşisi
Literatürde, DİK ile GKKYön arasında bir çelişki olduğuna dikkat çekilmektedir. Kanunda günlük iş süresinin 8 saatten fazla olamayacağı düzenlense de yönetmelik hükümlerine göre bunun üzerinde çalışma yapılabilmesi mümkün hale gelmiştir. Bu durum hiç şüphesiz normlar hiyerarşisine aykırılık taşımaktadır. Yönetmeliğin dinlenme sürelerini düzenlerken dolaylı olarak günlük 14 saate kadar çalışmaya izin vermesi, kanunun amir hükmüyle çelişmektedir.

Sonuç
Gemi adamlarının çalışma ve dinlenme sürelerine ilişkin hakları, çok katmanlı bir hukuki yapı tarafından düzenlenmektedir. 854 sayılı Deniz İş Kanunu, normal çalışma sürelerini günde 8, haftada 48 saat olarak belirleyerek temel çerçeveyi çizmektedir. Ancak kanundaki azami çalışma süreleri ve fazla mesai sınırları gibi önemli boşluklar, başta MLC 2006 olmak üzere uluslararası sözleşmeler ve bu sözleşmeleri referans alan Yargıtay içtihatları ile doldurulmaktadır. Buna göre, bir gemi adamının çalışması fiiliyatta günlük 14 ve haftalık 72 saati, dinlenmesi ise günlük 10 ve haftalık 77 saatin altına düşemez. Gemi, yük ve can güvenliğine ilişkin zorunlu görevler fazla mesai sayılmazken, gemi adamının fazla mesai için rızasının aranmaması önemli bir ayrımdır. Yönetmelik hükümleri ile kanun arasındaki normlar hiyerarşisine aykırılık teşkil eden durumlar ise uygulamada hukuki belirsizliklere yol açabilmektedir. Bu nedenle, bir gemi adamının haklarının tam olarak tespiti için ulusal mevzuatın yanı sıra uluslararası standartlar ve güncel yargı kararlarının birlikte değerlendirilmesi zorunludur. Bir yazı önerisi.
Neden Uzman Avukat Desteği Gerekli?
Gemi adamlarının çalışma ve dinlenme süreleri, fazla mesai hakları ve vardiya düzenleri hem ulusal hem de uluslararası düzenlemelere tabidir. Ancak 854 sayılı Deniz İş Kanunu ile yönetmelikler arasındaki çelişkiler, uluslararası sözleşmelerin doğrudan uygulanabilirliği ve Yargıtay’ın farklı içtihatları uygulamada ciddi belirsizlikler yaratmaktadır. Bu nedenle, hak kaybı yaşamamak ve doğru bir hukuki değerlendirme yapmak için uzman avukat desteği büyük önem taşır.
Özellikle denizcilik sektöründe yoğun faaliyet gösteren Tuzla, Pendik, Gebze ve İstanbul bölgesinde çalışan gemi adamları, işverenle yaşadıkları uyuşmazlıklarda profesyonel hukuki yardım almadıklarında haklarını tam anlamıyla kullanamayabilmektedir. Fazla mesai alacaklarının hesaplanması, dinlenme sürelerinin ihlali, zorunlu görevlerin kapsamı ve normlar hiyerarşisine aykırı durumların tespiti gibi teknik konular ancak bu alanda deneyimli bir avukat aracılığıyla etkin şekilde çözülebilir.
Dolayısıyla, gemi adamlarının iş ve sosyal haklarının korunması için, ulusal ve uluslararası normların birlikte değerlendirileceği her durumda uzman bir avukatla hareket etmek en güvenilir yoldur.

