İncelenen yargı kararları ışığında; belirsiz alacak davasında bedel artırım dilekçesi ile artırılan kısıma dava tarihinden itibaren faiz işletilip işletilemeyeceği hususu, davanın nitelendirilmesi (belirsiz alacak davası mı yoksa kısmi dava mı olduğu) ve Yargıtay dairelerinin dönemsel içtihat değişikliklerine göre farklılık göstermekle birlikte, güncel ve ağırlıklı görüşün “dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi” yönünde olduğu tespit edilmiştir.

1. Genel Kural: Belirsiz Alacak Davasında Faiz Başlangıcı Dava Tarihidir 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve birçok Yargıtay dairesi ile Bölge Adliye Mahkemeleri, davanın HMK m. 107 kapsamında usulüne uygun açılmış bir belirsiz alacak davası olması halinde, bedel artırım dilekçesi ile artırılan kısım dahil olmak üzere alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiğine hükmetmiştir.

Hukuki Gerekçe: Belirsiz alacak davasında, dava tarihinden önce gerçekleşen bir temerrüt olgusunun bulunmadığı durumlarda, alacağın tamamı için temerrüt davanın açıldığı tarihte gerçekleşmiş sayılır. Bedel artırımı, ıslah olmayıp HMK 107. madde kapsamında bir tamamlama işlemidir ve zamanaşımını kesen etki dava tarihinde başlar.

Destekleyen Kararlar:

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu (2021/931): Belirsiz alacak davasında miktarı tam ve kesin olarak belirlenen alacağın tümü için temerrüdün dava tarihinde gerçekleştiğini, bu nedenle talep artırım dilekçesi ile artırılan miktarlar dahil tüm alacağa dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi (2017/2320, 2024/2568, 2025/1964): Artırılan bedel yönünden faiz başlangıç tarihinin belirtilmemesini veya ıslah tarihi olarak belirlenmesini hatalı bulmuş; artırılan kısım için de dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini vurgulamıştır.

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi (2014/13803, 2014/18603K, 2015/24933, 2016/12588K): Talep artırım dilekçesinin ıslah olarak değerlendirilip faizin artırım tarihinden başlatılmasını bozma nedeni saymış, tüm alacağa dava tarihinden faiz yürütülmesi gerektiğini belirtmiştir.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi (2016/5952): Artırımın ıslah olmadığını belirterek, artırılan kısım için de dava tarihinden faize hükmolunması gerektiğini karara bağlamıştır.

Bölge Adliye Mahkemeleri (İzmir BAM 11. HD, İzmir BAM 20. HD, İstanbul BAM 12. HD, Adana BAM 3. HD): İstinaf incelemelerinde, artırılan kısma ıslah/artırım tarihinden faiz işleten yerel mahkeme kararlarını kaldırarak veya düzelterek, faiz başlangıcını dava tarihi (veya temerrüt tarihi) olarak belirlemişlerdir.

2. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin Görüş Değişikliği ve Farklı Uygulamalar Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin kararlarında zaman içinde bir içtihat değişikliği veya ikili bir ayrım göze çarpmaktadır.

Güncel Yaklaşım (Dava Tarihi): Dairenin 2024 yılına ait kararlarında (2024/9907, 2024/13609), belirsiz alacak davasında artırılan kısımlara artırım tarihinden faiz uygulanmasının hatalı olduğu, alacağın tamamına dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.

Eski/Farklı Yaklaşım (Artırım Tarihi): Dairenin 2019 ve 2020 yıllarına ait bazı kararlarında (2019/2925, 2020/2920K, 2020/5759), belirsiz alacak davası (özellikle kısmi eda külli tespit talepli olanlar) olsa dahi, faiz uygulamasının kısmi dava esaslarına göre yapılması gerektiği ve artırılan kısma talep artırım tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerektiği savunulmuştur. Ancak 2024 tarihli kararlar, bu görüşün terk edildiğini veya güncel uygulamada dava tarihinin esas alındığını göstermektedir.

3. Davanın “Kısmi Dava” Olarak Nitelendirilmesi Durumu Mahkemeler, davanın adı “belirsiz alacak davası” olsa bile, niteliği itibarıyla şartları taşımadığına ve aslında bir “kısmi dava” olduğuna kanaat getirirse, faiz başlangıcı konusunda farklı bir hüküm kurmaktadır.

Uygulama: Eğer dava kısmi dava olarak kabul edilirse, dava dilekçesindeki miktara dava tarihinden, artırılan (ıslah edilen) kısma ise ıslah/artırım tarihinden itibaren faiz işletilmektedir.

İlgili Kararlar:

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi (2025/1855): Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasına rağmen kısmi dava niteliğinde olduğunu kabul ederek, artırılan kısma ıslah tarihinden faiz işletilmesini onamıştır.

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi (2018/1007): Fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması ve artırımın ıslah yoluyla yapılması nedeniyle davayı kısmi dava saymış, artırılan kısma ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerektiğini belirtmiştir.

İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi (2022/579K): Davanın ıslah ile belirsiz alacak davasına dönüştürüldüğü gerekçesiyle, artırılan kısma ıslah tarihinden faiz işletmiştir.

4. Faiz Talebinin Usulü ve Zamanlaması Faizin başlangıç tarihi, faiz talebinin ne zaman ve nasıl yapıldığına göre de değişkenlik gösterebilmektedir.

Dava Dilekçesinde Faiz İstenmemişse: Yargıtay 7. HD (2016/11619) kararında, dava dilekçesinde faiz talep edilmemişse, artırım dilekçesi ile faiz talep edilemeyeceği belirtilmiştir. Ancak İstanbul 2. ATM (2022/691K) kararında, dava dilekçesinde istenmeyip ilk kez bedel artırım dilekçesinde istenen faizin, dava tarihinden değil, artırım dilekçesi tarihinden itibaren başlayacağı kabul edilmiştir.

Dava Dilekçesinde İstenmişse: Konya 2. ATM (2024/690K) kararında, bedel artırım dilekçesinde açıkça faiz yazılmasa bile, dava dilekçesindeki faiz talebinin ve davanın belirsiz alacak davası niteliğinin, artırılan kısma da dava tarihinden faiz işletilmesi için yeterli olduğu belirtilmiştir.

Sonuç Sunulan yargı kararları analiz edildiğinde;

Davanın usulüne uygun bir belirsiz alacak davası olması kaydıyla, bedel artırım dilekçesinde artırılan kısma dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin talep edilebileceği ve mahkemelerin (özellikle güncel Yargıtay ve BAM kararları ile HGK kararı doğrultusunda) bu yönde hüküm kurduğu görülmektedir.

Ancak mahkemenin davayı kısmi dava olarak nitelendirmesi durumunda, artırılan kısma sadece artırım (ıslah) tarihinden itibaren faiz işletileceği unutulmamalıdır. Bir yazı önerisi.

Neden Uzman Avukat Desteği Gereklidir?

Belirsiz alacak davasında bedel artırım dilekçesi, faiz başlangıç tarihi, davanın kısmi dava mı yoksa HMK m.107 kapsamında belirsiz alacak davası mı olduğu gibi teknik ayrımlar; Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemelerinin güncel içtihatlarının yakından takibini zorunlu kılmaktadır. Uygulamada faiz başlangıç tarihinin belirlenmesi, davanın nitelendirilmesi, temerrüt değerlendirmesi, talep artırımının usulü ve faiz talebinin hangi aşamada geçerli olacağı gibi noktalar, davanın sonucunu doğrudan etkileyen kritik unsurlardır.

İstanbul, Tuzla, Pendik, Kartal, Maltepe, Kadıköy, Ataşehir, Ümraniye, Gebze, Dilovası ve Çayırova gibi yoğun iş hukuku uyuşmazlıklarının yaşandığı bölgelerde, işçilik alacaklarına ilişkin davalarda yapılan küçük bir usul hatası bile alacağın önemli bir kısmının kaybına veya faizin eksik işletilmesine yol açabilmektedir. Özellikle Yargıtay 9. HD’nin dönemsel içtihat değişiklikleri, 22. HD’nin kısmi dava yaklaşımları ve HGK’nın bağlayıcı nitelikteki kararları birlikte değerlendirildiğinde, bu sürecin uzmanlık gerektirdiği açıktır.

Bu nedenle 2M Hukuk Avukatlık Ofisi, işçilik alacakları, belirsiz alacak davaları, talep artırım, faiz başlangıcı, tespit–eda ayrımı gibi teknik konularda profesyonel hukuki destek sağlayarak, müvekkillerinin hak kaybı yaşamadan alacaklarına en etkin şekilde kavuşmalarını amaçlamaktadır. Uzman bir avukat desteği, davanın doğru nitelenmesi, HMK 107 şartlarının sağlanıp sağlanmadığının tespiti, faiz taleplerinin usulüne uygun yapılması ve Yargıtay içtihatlarına uygun stratejinin belirlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.