Yabancılar Hakkında İdari Gözetim: Tanımı, Karar Süreci, Süresi ve Usuli Güvenceler

Giriş
Bu çalışma, avukatların talebi üzerine “idari gözetim” kurumunun tanımı, karar süreci, süresi ve sona erme hallerini, sunulan akademik literatür çerçevesinde analiz etmektedir. İdari gözetim, ceza hukuku alanındaki tedbirlerden farklı olarak, hakkında sınır dışı etme kararı alınan yabancıların, bu kararın icrası amacıyla kişi özgürlüklerinin idare hukuku kapsamında kısıtlandığı bir tedbir olarak tanımlanmaktadır. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu (YUKK) öncesinde yasal bir zemine oturtulmamış olan bu uygulama, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Türkiye aleyhine verilen ihlal kararlarına neden olmuştur. YUKK’un yürürlüğe girmesiyle birlikte idari gözetimin şartları, süresi, itiraz yolları ve usuli güvenceleri yasal bir çerçeveye kavuşturulmuştur.
1. İdari Gözetim Kararının Tanımı, Hukuki Niteliği ve Şartları
İdari gözetim, bir “müeyyide” (yaptırım) değil, sınır dışı etme işleminin gerçekleştirilebilmesi için başvurulan bir “tedbir” olarak kabul edilir. Bu tedbir, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkını doğrudan kısıtladığı için istisnai nitelikte olup son çare olarak başvurulması gereken bir yoldur. Çeşitli uluslararası kurumlar sığınmacıların idari gözetim altına alınmasının daima son çare olarak başvurulabilecek istisnai bir tedbir olması gerektiğini vurgulamaktadırlar” (911074).
YUKK uyarınca, hakkında sınır dışı etme kararı alınan her yabancı idari gözetime alınmaz. Karar verilebilmesi için kanunda sayılan belirli şartların varlığı aranır. İdari gözetim kararı, “hakkında sınır dışı etme kararı alınanlardan kaçma ve kaybolma riski bulunan, Türkiye’ye giriş veya çıkış kurallarını ihlal eden, sahte ya da asılsız belge kullanan, kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın Türkiye’den çıkmaları için tanınan sürede çıkmayan, kamu düzeni, kamu güvenliği veya kamu sağlığı açısından tehdit oluşturanlar hakkında” verilir.
2. Karar Verme, Tebliğ ve Merkeze Götürme Süreci
İdari gözetim kararı valilik tarafından verilir. Kararın alınması öncesinde idarenin bir değerlendirme yapması gerekmektedir. Kanun kişinin idari gözetim altına alınıp alınmayacağına karar verilebilmesi için kırk sekiz saatlik bir değerlendirme süresi öngörmüştür. Bu süre içerisinde kişi idari gözetim altında bulunmasa da kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı kısıtlanmış durumdadır.
Karar verildikten sonraki aşama, yabancının geri gönderme merkezine sevkidir. Bu süreç de kanunla belirli bir süreye bağlanmıştır. Hakkında idari gözetim kararı alınan yabancılar, yakalamayı yapan kolluk birimince kırk sekiz saat içinde geri gönderme merkezlerine götürülür. Ayrıca, kararın ve sonuçlarının ilgiliye tebliği yasal bir zorunluluktur.
3. İdari Gözetim Süreleri
Literatürde idari gözetim süreleri genel kural, uzatma hali ve özel durumlar olarak üç başlıkta ele alınmaktadır:
Genel Süre (6 Ay): YUKK’a göre temel kural, idari gözetimin altı ayı geçemeyeceğidir. YUKK m. 57/3’te idari gözetim kararının en fazla 6 ay süreyle uygulanabileceği ifade edilmektedir.
Uzatma Süresi (Ek 6 Ay): Bu altı aylık sürenin uzatılması mümkündür ancak keyfi değildir. Uzatma, yabancının sınır dışı sürecini kendi kusuruyla engellemesine bağlıdır. Bu süre, sınır dışı etme işlemlerinin, yabancının iş birliği yapmaması veya ülkesiyle ilgili doğru bilgi ya da belgeleri vermemesi nedeniyle tamamlanamaması hâlinde, en fazla altı ay daha uzatılabilecektir. Böylece azami süre on iki aya ulaşmaktadır. Anayasa Mahkemesi’nin Abdulkadir Yapuquan başvurusunda, on ikinci aydan sonraki fiili tutmanın anayasal ve yasal bir dayanağı olmadığı gerekçesiyle ihlal kararı vermesi, bu sürenin kesinliğini göstermektedir.
Uluslararası Koruma Başvuru Sahipleri İçin Süre (30 Gün): Sınır dışı edilmek üzere idari gözetime alınanlardan farklı olarak, uluslararası koruma başvurusunda bulunanlar için çok daha kısa bir süre öngörülmüştür. Başvuru sahibinin idarî gözetim süresi otuz günü geçemez.
4. Gözetimin Gözden Geçirilmesi ve Sona Ermesi
İdari gözetim, süresi boyunca statik bir tedbir değildir. Valilik, gözetimin devam edip etmemesi gerektiğini düzenli olarak denetlemekle yükümlüdür. Devam eden idari gözetimin ihtiyaç olup olmadığına dair bir değerlendirme, gerektiğinde bir ay beklenmeden her ay valilik tarafından değerlendirilir.
İdari gözetimin devamında zaruret görülmeyen hallerde tedbir derhal sonlandırılır. Sınır dışı etme kararının, yabancının idari gözetime alınmasından itibaren altı ay içinde yerine getirilemeyeceğinin öngörülmesi”, “kaçma ve kaybolma riskinin ortadan kalkması” ve “Yabancının gönüllü geri dönüş desteğine başvurması. Gözetimi sonlandırılan yabancılara, idari gözetime alternatif olarak belirli bir adreste ikamet etme veya bildirimde bulunma gibi yükümlülükler getirilebilir.
Sonuç
Sunulan literatür kaynaklarına göre, idari gözetim kararı, YUKK ile belirli usul ve esaslara bağlanmış, kişi özgürlüğünü kısıtlayan istisnai bir idari tedbirdir. Özetle süreç şu şekilde işlemektedir:
Karar ve Değerlendirme: Valilik, kanunda sayılan şartların varlığı halinde, yakalanan yabancı hakkında 48 saat içinde idari gözetim kararı verebilir.
Merkeze Sevk: Kararın ardından yabancı, kolluk tarafından en geç 48 saat içinde Geri Gönderme Merkezi’ne götürülür.
Süre: Gözetim süresi kural olarak en fazla 6 aydır. Yabancının iş birliği yapmaması halinde bu süre 6 ay daha uzatılarak toplamda 12 aya tamamlanabilir. Uluslararası koruma başvuru sahipleri için bu süre 30 gün ile sınırlıdır.
Denetim ve Sona Erme: Gözetimin gerekliliği her ay valilik tarafından denetlenir ve şartların ortadan kalkması halinde derhal sonlandırılır.
YUKK öncesi dönemde yasal dayanaktan yoksun olan ve AİHM tarafından sıklıkla eleştirilen idari gözetim uygulaması, mevcut düzenlemelerle hukuki bir çerçeveye kavuşmuştur. Bununla birlikte, Anayasa Mahkemesi ve AİHM kararlarının da gösterdiği gibi, uygulamanın keyfiliğe yol açmaması, ölçülülük ilkesine uygun olması ve kanunda öngörülen sürelere ve usuli güvencelere (itiraz hakkı, periyodik denetim vb.) titizlikle riayet edilmesi esastır. Bir yazı önerisi.

Neden Uzman Avukat Desteği Gereklidir?
İdari gözetim kararları, kişinin özgürlüğü ve güvenliği hakkını doğrudan kısıtlayan istisnai tedbirlerdir. Bu nedenle hem hukuki denetim mekanizmalarının etkin işletilmesi hem de bireysel hakların korunması açısından profesyonel avukat desteği büyük önem taşır. Özellikle İstanbul, Tuzla, Pendik, Tepeören ve çevresinde bulunan Tuzla Geri Gönderme Merkezi gibi yerlerde uygulanan idari gözetim süreçleri, hem YUKK hem de uluslararası insan hakları standartları bakımından sıkı şekil şartlarına tabidir.
Bu süreçte;
İdari gözetim kararına itiraz,
Sulh Ceza Hakimliği’ne başvuru,
Gözetim süresinin uzatılmasına karşı yasal denetim,
AİHM ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına uygun savunma hazırlanması,
gibi adımların her biri uzmanlık gerektirir.
Bir idari gözetim avukatı, hem sürecin yasal çerçevede yürütülmesini sağlamak hem de yabancının kişi özgürlüğü üzerindeki kısıtlamanın ölçülü ve denetlenebilir olmasını temin etmek açısından hayati bir rol üstlenir.
Tuzla, Pendik ve Tepeören bölgesinde faaliyet gösteren uzman yabancılar hukuku avukatları, idari gözetim altındaki yabancılara ve yakınlarına sürecin her aşamasında hukuki destek sunar. Bu sayede, hem hak kaybı yaşanmasının önüne geçilir hem de itiraz ve tahliye süreçleri hızlandırılır.
İstanbul Yabancılar Hukuku Avukatı
Tuzla Geri Gönderme Merkezi Avukatı
































