Kira Tespit Davası’nın Şartları ve Bilinmesi Gerekenler?

Kira tespit davası, özellikle kira sözleşmelerinin yenilenen dönemlerinde kira bedelinin güncel piyasa koşullarına uygun olarak yeniden belirlenmesi amacıyla açılır. 5 yıllık sürenin dolmasıyla birlikte kiraya verenler, belirli şartlar dahilinde kira bedelini artırmak için mahkemeye başvurabilirler.

1. Beş Yıllık Sürenin Dolması Nedeniyle Açılan Kira Tespit Davasının Şartları Nelerdir?

Kira tespit davasının açılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmiş olması gereklidir. 5 yıllık süre dolduğunda kira tespit davası açabilmek için gereken başlıca şartlar şunlardır:

Kira Sözleşmesinin Süresi: Kira sözleşmesinin süresi 5 yılı aşmış olmalı veya kira sözleşmesi beşinci yılını doldurmuş olmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun 344. ve 345. maddelerine göre, 5 yıldan uzun süreli veya 5 yılın sonunda yenilenen kira sözleşmelerinde kira bedelinin güncellenmesi mümkündür.

Kira Artış Oranı ile İlgili Anlaşma: Taraflar arasında bir kira artış oranı kararlaştırılmış olsa bile, 5 yıllık sürenin dolması durumunda bu oranla sınırlı kalmaksızın, mahkeme yeni bir kira bedeli tespiti yapabilir. Bu durumda hakim, kira bedelini belirlerken emsal kira bedellerini ve güncel piyasa koşullarını dikkate alır.

Hukuki Yarar Şartı: Davacı mülk sahibi, kira bedelinin piyasa şartlarına göre uyarlanması ihtiyacını belirtebilmelidir. Özellikle kiracının mevcut kira bedelinin piyasa koşullarına uygun olmadığını iddia etmesi halinde kira tespit davası açılabilir.

2. Kira Tespiti Davası Açabilmek İçin Önceden İhtar Çekmek Gerekli midir?

5 yıllık sürenin dolması durumunda açılan kira tespit davalarında ihtar zorunluluğu bulunmamaktadır. Taraflar arasında yapılmış bir kira sözleşmesi varsa ve 5 yıllık süre sona ermişse, kiraya veren mülk sahibi ihtarname göndermeden doğrudan kira tespit davası açabilir.

Yargıtay, kira sözleşmesinde artış şartı mevcutsa kiraya verenin önceden ihtarname göndermesine gerek kalmadan dönem sonunda dava açılabileceği yönünde kararlar vermiştir. Bu sayede kira tespit davası ihtara gerek kalmaksızın, sözleşmenin yenilendiği tarih itibariyle herhangi bir zaman diliminde açılabilir hale gelir.

3. İhtar Çekilmeden Açılan Kira Tespit Davasında Belirlenen Yeni Kira Miktarı Ne Zamandan İtibaren Geçerlidir?

Eğer ihtar çekilmeden kira tespit davası açıldıysa, belirlenen yeni kira bedeli kural olarak bir sonraki kira döneminden itibaren geçerli olur. Ancak bu durumda Türk Borçlar Kanunu’nun 345. maddesi uyarınca, dava açma tarihinin veya ihtar çekme süresinin kira bedelinin hangi dönemde geçerli olacağını belirlemesi açısından önemli bir rolü vardır.

TBK 345’e Göre: Kira tespit davası, kira sözleşmesinin yenilendiği tarihten en geç otuz gün önce açıldığı takdirde veya yeni döneme ilişkin kira bedelinde artış talebini içeren bir ihtarname gönderilmişse, mahkeme tarafından belirlenecek kira bedeli bir sonraki kira döneminin başlangıcından itibaren geçerli olur.

Örneğin, 5 yıllık bir kira sözleşmesi 01.06.2019 tarihinde başlatılmışsa ve 01.06.2024 tarihinde sona ermişse, kiraya veren bu tarihten itibaren otuz gün öncesinde veya sırasında ihtarname göndererek yeni dönemde geçerli olacak kira bedelini talep edebilir. Ancak böyle bir ihtar gönderilmediyse, mahkemece belirlenen kira bedeli 01.06.2025 tarihinden itibaren geçerli olacaktır.

4. Sözleşmede Kira Artış Maddesi Varsa İhtar Çekmeye Gerek Var mıdır?

Kira sözleşmesinde kira artışına dair bir hüküm bulunuyorsa, 5 yıllık sürenin sonunda kira tespit davası açmak için ihtar çekilmesine gerek yoktur. Bu durumda, Yargıtay kararları gereği kiraya veren tarafın, dönemin sona ermesi ve 5 yıllık sürenin dolmasıyla birlikte yeni kira bedelinin belirlenmesi için dava açma hakkı doğar.

Yargıtay, kira sözleşmesinde artış maddesi mevcutsa ve 5 yıl dolduktan sonra tespit davası açılacaksa ihtar şartının aranmayacağını belirtmiştir. Örneğin, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/8948 E. ve 2015/5710 K. sayılı kararında, kiraya verenin, dönem bitiminde ihtara gerek kalmaksızın kira tespit davası açabileceğine hükmetmiştir.

Bu tür bir durumda mahkeme tarafından belirlenecek olan yeni kira bedeli, 5 yıllık sürenin sona erdiği dönemin başından itibaren geçerli olur.

5. Kira Tespit Davasında Hakim Yeni Kira Bedelini Nasıl Belirler?

5 yıllık sürenin sona ermesiyle birlikte açılan kira tespit davalarında hakim, kira bedelini belirlerken birden fazla faktörü göz önünde bulundurur:

Emsal Kira Bedelleri: Mahkeme, aynı bölgedeki benzer niteliklere sahip taşınmazların kira bedellerini dikkate alarak bir değerlendirme yapar.

TÜFE Oranı: 5 yıl ve sonrasında açılacak kira tespit davalarında TÜFE oranının dikkate alınması şartı bulunmaz. Ancak mahkeme, diğer piyasa koşullarıyla birlikte TÜFE oranını da göz önünde bulundurabilir.

Hakkaniyet İndirimi: Uzun süreli kiracılar için mahkeme, belirlenecek kira bedelinden %10 ile %20 arasında hakkaniyet indirimi uygulayabilir. Bu, özellikle kiracının aynı taşınmazda uzun süre bulunması ve kira bedelinin belirli bir artış oranıyla güncellenmesi halinde, kiracıya aşırı yük getirilmemesi amacıyla uygulanır.

6. Kira Tespit Davalarında Islah Mümkün müdür?

Kira tespit davalarında ıslah, yani davanın sonradan değiştirilmesi veya artırılması konusu önemlidir. Özellikle kira bedelinin belirlenmesi davalarında, davacının başlangıçta talep ettiği kira bedelini sonradan artırmak veya dava dilekçesinde değişiklik yapmak istemesi durumu ortaya çıkabilir. Ancak Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre, kira tespit davalarında ıslah mümkün değildir.

Yargıtay, kira tespit davalarında davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tutamayacağını ve ıslah talebinde bulunamayacağını açıkça belirtmiştir. Örneğin, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/2792 E. ve 2021/267 K. sayılı kararında, kira bedelinin tespiti davalarının niteliği gereği ıslahın mümkün olmadığı, davacının dava dilekçesinde açık ve net bir kira bedeli talep etmesi gerektiği belirtilmiştir.

Bu doğrultuda, kira tespit davası açarken talep edilen kira bedelinin dikkatle belirlenmesi ve başlangıçtan itibaren net bir miktar olarak dava dilekçesinde belirtilmesi gerekmektedir. Çünkü bu tür davalarda dava açıldıktan sonra bedelin artırılması veya değişiklik yapılması imkanı bulunmamaktadır.

Pratik Tavsiye: Kiraya verenlerin bu davalarda kira bedeli taleplerini en baştan doğru belirlemeleri ve süreci titizlikle yönetmeleri önemlidir. Özellikle emsal kira bedellerinin dikkatlice araştırılması ve talep edilecek kira miktarının piyasa koşullarına uygun bir şekilde belirlenmesi gereklidir. Uygulamada, ıslah hakkının bulunmaması nedeniyle fazlaya ilişkin hakların saklı tutulamaması, kiraya verenler için hak kaybına yol açabilmektedir.

7. Kira Tespit Davasında Arabuluculuk Zorunlu mu?

1 Eylül 2023 itibarıyla, kira tespit davalarında arabuluculuk sürecine katılım zorunlu hale getirilmiştir. Bu düzenlemenin amacı, tarafların mahkeme sürecine başvurmadan önce bir uzlaşmaya varmalarını sağlamaktır. Artık, kira tespit davası açmadan önce kiraya veren ve kiracı arabulucuya başvurmalı ve bu süreci tamamlamalıdır.

Arabuluculuk süreci genellikle üç hafta sürer, ancak anlaşmaya varılamaması durumunda bu süre bir hafta daha uzatılabilir. Arabuluculukla çözüm sağlanamazsa, taraflar mahkemeye başvurabilir. Bu yeni zorunluluk, kiraya veren ve kiracının, süreci hızlandırarak anlaşmazlıkları daha kısa sürede çözme olanağı sunar ve mahkeme yükünü hafifletir. Dolayısıyla, 5 yıllık süresi dolmuş kira sözleşmeleri için kira tespit davası açmayı düşünenler önce arabuluculuğa başvurmalıdır. Makale önerisi.

Sonuç

5 yıllık sürenin dolmasıyla birlikte açılacak kira tespit davalarında, kiraya verenin ihtar çekmesine gerek olmadan doğrudan mahkemeye başvurma hakkı vardır. Bu tür davalarda, mahkeme tarafından belirlenecek yeni kira bedeli, dava açılma zamanına ve ihtar süresine göre değişiklik gösterebilir. Kiracının eski kiracı olması durumunda ise hakkaniyet indirimi uygulanarak, kiracının aşırı yükle karşılaşması önlenir. Ayrıca, kira tespit davalarında ıslahın mümkün olmaması, kiraya verenlerin taleplerini baştan doğru ve eksiksiz bir şekilde yapmalarını gerekli kılmaktadır. Bu nedenle, mülk sahiplerinin dava açmadan önce süreci detaylı olarak değerlendirmesi ve gerekirse hukuki danışmanlık alması önem taşır.

Neden Uzman Görüşü Alınmalı?

Kira tespit davaları, teknik bilgi ve hukuki deneyim gerektiren davalardır. Kira bedelinin doğru belirlenmemesi, eksik ya da hatalı emsal sunulması veya dava sürecinde usul hatası yapılması, mülk sahibinin ciddi hak kaybına uğramasına neden olabilir. Bu sebeple sürecin başında alanında uzman bir avukattan hukuki destek alınması, mülk sahibinin lehine en doğru sonuca ulaşılmasını sağlar.

Özellikle İstanbul genelinde ve ilçeleri olan Tuzla, Maltepe, Pendik, Kartal ile Kocaeli’ne bağlı Gebze, Çayırova ve Darıca gibi nüfus yoğunluğu yüksek, gayrimenkul piyasası hareketli bölgelerde, kira bedelleri her yıl değişkenlik gösterebilmekte ve bölgesel emsal araştırmaları büyük önem taşımaktadır. Bu bölgelerde açılan kira tespit davalarında mahkemelerin farklı değerlendirme kriterleri kullanması mümkündür.

Anahtar kelimeler: Kira tespiti, 5 yıllık süre, Avukat, Kira, Kiracı, Kiralayan, Tuzla, İstanbul

ÖNEMLİ HATIRLATMA: Kira tespit davaları ve arabuluculuk süreci, hassas ve teknik detaylar içeren işlemlerdir. Bu süreçte yapılacak herhangi bir hata veya eksiklik, hak kayıplarına yol açabilir. Bu nedenle, uzman desteği almak, hak kaybı yaşamamak ve en doğru sonuca ulaşmak adına kritik bir adımdır. Profesyonel bir danışmanla çalışmak, bu sürecin sorunsuz bir şekilde ilerlemesini sağlayacaktır.

Read More

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Nasıl Alınır? Faaliyet Ruhsatı Başvuru Şartları ve  Aşamaları Nelerdir?

1. Hazırlık Aşaması

Başvuru Formunun Temini

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Müracaat Formu, T.C. Ticaret Bakanlığı’nın resmi web sitesinden indirilir ve başvuru yapılacak faaliyete uygun olarak bilgisayar ortamında doldurulur. Formu doldurmadan önce açıklamalar dikkatlice okunmalıdır.

Başvuru Ücretinin Ödenmesi

Başvuru için belirlenen 5.000 ABD doları tutarındaki ücret, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nda bulunan Serbest Bölgeler Özel Hesabına, 951 101 301 nolu dolar hesabına yatırılır.

Ücretin yatırıldığına dair banka dekontu, başvuru dosyasına eklenir.

2. Mevcut Şirket Adına Başvuru

Gerekli Belgelerin Hazırlanması

Doldurulmuş Başvuru Formu ve formun 1. sayfasında istenen belgeler eksiksiz hazırlanır. Bu belgeler şunlardır:

Şirketin kuruluş ve son sermaye yapısını gösteren Ticaret Sicil Gazetesi.

İmza sirküleri (şirketi temsilen yetkili kişilere ait).

Son üç yıla ait kar/zarar bilanço cetvelleri.

Son üç yılda Türkiye’ye getirilen döviz miktarını gösterir belgeler (varsa).

Serbest bölgeye getirilecek ve satılacak malların GTİP (Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu) numaraları.

Üretici firmalar için üretim akış şeması ve şirketi tanıtıcı yazı.

Başvurunun Teslimi

Hazırlanan başvuru dosyası, tüm belgeler ile birlikte ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilir. Başvuru evrakları, T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne gönderilmek üzere teslim edilir.

Uygunluk Yazısının Alınması

T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü, başvuruyu değerlendirdikten sonra şirkete “uygunluk yazısı” gönderir.

Mevcut bir şirketin serbest bölgeye taşınma durumu varsa, uygunluk yazısının alınmasının ardından, şirketin ana sözleşmesinde gerekli adres değişiklikleri yapılır.

3. Yeni Şirket Adına Başvuru

Başvuru Belgelerinin Hazırlanması

Başvuru formuna ek olarak, serbest bölgede yapılacak faaliyeti açıklayan bir tanıtıcı yazı hazırlanır.

Üretici firmalar için üretim akış şeması ve serbest bölgeye getirilecek malların GTİP numaraları eklenir.

5.000 ABD doları başvuru ücretinin yatırıldığını gösteren Merkez Bankası dekontu başvuru dosyasına eklenir.

Şirket ana sözleşme taslağı ve şirket ortaklarının imza beyannameleri de dosyaya konur.

Başvurunun Teslimi

Tüm belgeler, ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne teslim edilir ve T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne iletilir.

Şirketin Tescili

Uygunluk yazısının alınmasından sonra, şirketin Menemen Ticaret Sicil Memurluğu’na tescili için başvuru yapılır.

Şirket tescil edildikten sonra, Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edilmesi ya da gazetenin yayınlanacağına dair kupür teslim edilir. Bu belgeler ile ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’ne tekrar başvuruda bulunulur.

Yer Kiralama veya Satın Alma İşlemleri

Uygunluk yazısı geldikten sonra, 30 gün içerisinde serbest bölgede yer kiralama veya yer satın alma işlemi yapılır.

Kira sözleşmesi veya noter onaylı tapu senedi, ….. Serbest Bölge Müdürlüğü tarafından onaylandıktan sonra, T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü’ne gönderilir.

4. Ruhsat Düzenleme Süreci

Kira sözleşmesi gönderildikten sonra T.C. Ticaret Bakanlığı Serbest Bölgeler Genel Müdürlüğü tarafından faaliyet ruhsatı düzenlenir ve ilgili serbest bölge müdürlüğüne gönderilir.

Vergi ve Defter İşlemleri

Ruhsat düzenlendikten sonra, Vergi Usul Kanunu’na uygun muhasebe defterleri alınır ve noterde onaylatılır. Vergi dairesine gerekli bildirimler yapılır.

Maliye denetimli fatura bastırılır ve şirketin muhasebe kayıtlarına eklenir.

Serbest Bölge Envanter Defteri

Serbest bölgeye giriş ve çıkış yapan tüm malların kaydedileceği Serbest Bölge Envanter Defteri bastırılır ve hem ….. Serbest Bölge Müdürlüğü hem de ….. Serbest Bölge Gümrük Müdürlüğü tarafından onaylanır.

Personel ve Araç Giriş Kartları

Şirket, personeli için ….. Serbest Bölge Müdürlüğü’nden Serbest Bölge Giriş Kartı alır.

Şirkete ait araçların bölgeye giriş yapabilmesi için, ilgili serbest bölge müdürlüğünde araç pulları alınır.

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı Başvurusunda Neden Uzman Avukat Desteği Gerekli?

Serbest Bölge Faaliyet Ruhsatı başvurusu, çok sayıda resmi belge, teknik bilgi ve idari prosedür içeren oldukça detaylı ve dikkat gerektiren bir süreçtir. Gerek mevcut şirketlerin serbest bölgeye taşınma işlemlerinde, gerekse yeni bir şirket kurulması halinde karşılaşılan bürokratik aşamalar, küçük bir hata nedeniyle başvurunun reddedilmesine veya sürecin uzamasına neden olabilir.

İşte bu noktada, uzman avukat desteği, sürecin hem yasal olarak hatasız ilerlemesi hem de başvurunun kabul edilme şansının artması açısından büyük önem taşır.

Tuzla ve İstanbul’da Serbest Bölge Başvurusunda Neden Avukat Desteği Almalısınız?

İstanbul, Türkiye’nin en önemli sanayi ve dış ticaret merkezlerinden biridir. Özellikle Tuzla, Pendik, Orhanlı, Kurtköy ve Gebze gibi bölgeler, organize sanayi bölgeleri, limanlara ve gümrük noktalarına yakınlıkları nedeniyle serbest bölge faaliyeti için büyük potansiyel taşımaktadır.

Tuzla ve çevresindeki yatırımcılar, özellikle Tuzla Kimya İhtisas OSB, İstanbul Anadolu Yakası OSB, Deri OSB ve İstanbul Tuzla Serbest Bölgesi gibi alanlarda faaliyet göstermek üzere başvuru yapmayı hedeflemektedir. Ancak bu başvurular sırasında; Faaliyet türüne göre doğru belgelerin hazırlanması, Şirket ana sözleşmesinin serbest bölgeye uygun şekilde revize edilmesi, Tüm sürecin Serbest Bölgeler Uygulama Yönetmeliği’ne uygun yürütülmesi, Vergi ve defter işlemlerinin hatasız tamamlanması, Sürecin Ticaret Bakanlığı nezdinde takibi gibi kritik konular profesyonel bilgi ve deneyim gerektirir.

Avukat Desteği ile Neler Kazanırsınız?

🔹 Hatalı veya eksik başvuru riskini ortadan kaldırırsınız.
🔹 Sürecin her aşaması yasal mevzuata uygun olarak yürütülür.
🔹 Gümrük, vergi, kira, tapu ve tescil gibi detaylar eksiksiz takip edilir.
🔹 Ticaret Bakanlığı ve Serbest Bölge Müdürlüğü ile yazışmalar profesyonelce yürütülür.
🔹 İleride doğabilecek hukuki ihtilaflar şimdiden önlenmiş olur.

Tuzla’da Hukuki Destek Almak İsteyen Yatırımcılar İçin

Tuzla’da faaliyet gösteren birçok sanayi kuruluşu, Tuzla Serbest Bölgesi’ne geçiş yapmakta veya yeni yatırımlar planlamaktadır. Bu tür adımlarda uzman avukatlar; şirket yapısına uygun ruhsat başvurusu, yer kiralama işlemleri, ana sözleşme uyarlamaları ve hukuki danışmanlık konularında sürecin başından sonuna kadar yanınızda olur.

Read More