Konkordato İlan Eden Şirketten Alacak Nasıl Tahsil Edilir?

Giriş
Bu çalışma, konkordato ilan eden bir şirketten alacakların nasıl tahsil edileceğine ilişkin yargı kararlarının analizini sunmaktadır. İcra ve İflas Kanunu (İİK) çerçevesinde şekillenen tahsilat süreci, konkordato sürecinin hangi aşamada olduğuna (geçici mühlet, kesin mühlet, tasdik, fesih veya iflas) ve alacağın niteliğine (adi, rehinli, çekişmeli) göre farklılık göstermektedir. Analiz edilen kararlar, alacaklıların haklarını korumak için izlemesi gereken yolları, karşılaşabilecekleri riskleri ve başvuru mekanizmalarını ortaya koymaktadır.
Standart Tahsilat Yolu: Konkordato projesinin mahkemece tasdik edilmesiyle alacaklılar, projede belirtilen tenzilat ve takvime göre ödemelerini alırlar. Bu süreçte icra takipleri durur ve faiz işlemesi kısıtlanır.
Çekişmeli Alacaklar: Borçlu tarafından itiraza uğrayan alacaklar için alacaklı, tasdik kararının ilanından itibaren bir ay içinde İİK m. 308/b uyarınca alacak davası açmalıdır. Bu dava, alacağın projeye dahil edilerek tahsilini sağlar.
Ödemelerin Yapılmaması: Borçlu şirket, tasdik edilen projeye uygun ödemeleri yapmazsa, alacaklı İİK m. 308/e uyarınca konkordatonun kendisi yönünden kısmen feshini talep edebilir. Fesih kararı, alacaklıyı projenin bağlayıcılığından kurtararak icra takibi hakkını iade eder.
Konkordatonun Başarısız Olması: Konkordato talebinin mahkemece reddedilmesi veya sürecin iflasla sonuçlanması durumunda, koruma tedbirleri kalkar. Alacaklılar, genel hükümlere göre icra takibi başlatabilir veya alacaklarını iflas masasına kaydettirerek tahsilat yoluna gidebilirler.
Prosedürel Kısıtlamalar: Konkordato mühleti boyunca alacaklıların icra takibi başlatması engellenir ve rehinle temin edilmemiş alacaklara faiz işlemesi durur. Bu kural, alacaklıların tahsilat imkanlarını geçici olarak sınırlar.
1. Konkordato Sürecinin Normal İşleyişi ve Tahsilat Usulü
Konkordato ilan eden bir şirketten alacak tahsilatının temel yolu, mahkemece tasdik edilen konkordato projesine uymaktır. İİK m. 308/c uyarınca, tasdik kararı bağlayıcı hale gelir ve alacaklılar projede belirtilen ödeme planına tabi olurlar. Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2024/366 sayılı kararında bu durum, “…konkordatoya tabi borçlarını projesinin tasdik kararının ilanından sonra 31.05.2024 tarihinde başlamak üzere: Her bir alacak tutarının 3 ayda bir 5 eşit taksitle geçici mühlet tarihinden itibaren %20 oranında faiz uygulanarak ÖDENMESİNE…“ şeklinde somutlaştırılmıştır.
Bu süreçte alacaklıların hakları önemli ölçüde kısıtlanır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi’nin 2024/1350 sayılı kararında vurgulandığı üzere, İİK m. 294/3 gereği, “Tasdik edilen konkordato projesi aksine hüküm içermediği takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehinle temin edilmemiş her türlü alacağa faiz işlemesi durur.” Bu kural, geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğurması nedeniyle geçici mühlet tarihinden itibaren uygulanır. Alacaklılar, bu dönemde yeni takip başlatamaz ve mevcut takipler durur. Tahsilat, yalnızca tasdik edilen projenin uygulanmasıyla mümkün olur.
2. Çekişmeli Alacakların Tahsili
Alacaklının bildirdiği alacağın borçlu şirket tarafından kabul edilmemesi durumunda, alacak “çekişmeli” hale gelir. Bu durumda alacaklının tahsilat için izlemesi gereken yol, İİK m. 308/b’de düzenlenmiştir. Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/518 sayılı kararında belirtildiği gibi, “Alacakları itiraza uğramış olan alacaklılar tasdik kararının ilanı tarihinden itibaren 1 ay içinde dava açabilirler.” Bu bir aylık süre, hak düşürücü olmamakla birlikte, konkordato projesinden pay alabilmek için kritik öneme sahiptir. Süresi içinde dava açmayan alacaklı, bu hakkını kaybeder.
Dava sonucunda alacağın varlığı tespit edilirse, bu alacak da konkordato projesinin ödeme koşullarına dahil edilir. Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/10 sayılı kararında, mahkemece tespit edilen eksik alacağın, “…tasdik kararında belirtilen ödeme planındaki şekilde… davalıdan alınarak davacıya verilmesine” hükmedilmiştir. Bu, çekişmeli alacakların dahi ancak projenin yapılandırma koşulları çerçevesinde tahsil edilebileceğini göstermektedir.
3. Konkordato Projesine Uyulmaması Halinde Tahsilat Yolları
Borçlu şirketin tasdik edilen projeye rağmen ödemelerini yapmaması, alacaklıya önemli bir hak tanır: konkordatonun kısmen feshi. Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2023/964 sayılı kararında bu mekanizma net bir şekilde açıklanmıştır: “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkordatoyu feshettirebilir.”
Fesih kararı, alacaklıyı projenin kısıtlamalarından kurtarır ve alacağının tamamı için icra takibi yapma hakkını geri verir. Kararda belirtildiği üzere, “Konkordatonun kısmen feshi ile birlikte alacaklı artık projenin mecburiliğinden kurtulmakta, adeta eski hale dönerek tüm alacağına geri kavuşmaktadır.” Ancak bu yola başvurabilmek için, Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/378 sayılı kararında işaret edildiği gibi, konkordato tasdik kararının kesinleşmiş olması bir ön şart olarak aranmaktadır.
4. Konkordato Talebinin Reddi veya Sürecin İflasla Sonuçlanması
Konkordato süreci her zaman başarıyla sonuçlanmaz. Borçlunun projesinin gerçekçi bulunmaması veya mali durumunun iyileşme göstermemesi halinde mahkeme, konkordato talebini reddedebilir. Adana Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi’nin 2025/1262 sayılı kararında, borçlunun sunduğu projenin kaynaklarının gerçekçi olmadığı değerlendirilerek “konkordato projesinin başarıya ulaşmasının mümkün olmadığı” gerekçesiyle talep reddedilmiştir.
Talebin reddedilmesiyle birlikte, Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2022/591 sayılı kararında olduğu gibi, “Davacı hakkında konkordato nedeniyle verilen tedbirlerin kaldırılmasına” karar verilir. Bu durumda alacaklılar için konkordato koruması sona erer ve standart icra yolları yeniden açılır. Eğer borçlu iflasa tabi şirketlerden ise, mahkeme İİK m. 292 uyarınca doğrudan iflas kararı verebilir. Bu senaryoda alacaklılar, alacaklarını iflas masasına kaydettirerek sıra cetveline göre yapılacak dağıtımdan pay almaya çalışırlar (Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi, 2024/818).

Sonuç
Konkordato ilan eden bir şirketten alacak tahsili, çok aşamalı ve dinamik bir süreçtir. Alacaklıların haklarını etkin bir şekilde kullanabilmeleri için süreci yakından takip etmeleri, yasal sürelere riayet etmeleri ve doğru hukuki yollara başvurmaları zorunludur. Tahsilatın anahtarı; alacağın süresinde bildirilmesi, çekişmeli hale gelmesi durumunda İİK m. 308/b uyarınca dava açılması ve borçlunun ödeme yükümlülüğünü ihlal etmesi halinde İİK m. 308/e kapsamında kısmi fesih yoluna gidilmesidir. Konkordato sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması ise alacaklıları genel icra ve iflas hukuku yollarına geri döndürmektedir. Her bir senaryo, alacaklı için farklı stratejiler ve riskler barındırmaktadır. Bir yazı önerisi.
Neden Konkordato Uzmanı Avukat Desteği Gereklidir?
Konkordato ilan eden bir şirketten alacak tahsili; geçici mühlet, kesin mühlet, tasdik, çekişmeli alacak davası, kısmi fesih ve iflas gibi çok katmanlı prosedürler içerdiği için hukuki açıdan oldukça teknik bir süreçtir. Mahkeme kararları, süreçte yapılacak küçük bir hatanın bile alacaklının yıllarca beklemesine, alacağını eksik almasına hatta tamamen kaybetmesine neden olabileceğini açıkça göstermektedir. Bu nedenle konkordato dosyalarının, özellikle finansal analiz ve İİK uygulamaları konusunda uzman bir konkordato avukatı tarafından yürütülmesi kritik önem taşır.
Uzman bir konkordato avukatı, alacaklının haklarını etkin biçimde korur ve şu konularda stratejik destek sağlar:
Alacağın süresinde ve usule uygun bildirilmesi,
Çekişmeli alacaklar için İİK m.308/b uyarınca doğru zamanda dava açılması,
Borçlu projeye uymadığında kısmi fesih başvurusunun İİK m.308/e kapsamında yapılması,
Tasdik sonrası ödeme takvimlerinin ve faiz sınırlamalarının denetlenmesi,Konkordato reddi veya iflas hâlinde alacağın masaya doğru şekilde kaydettirilmesi,
Sürecin tamamında hak kayıplarını önleyen hukuki yol haritasının çıkarılması.
İstanbul’da ticari faaliyetlerin yoğun olduğu Tuzla (Organize Sanayi Bölgesi), Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir Finans Merkezi, Ümraniye, Kadıköy, Şişli, Levent, Maslak, Bakırköy, ayrıca sanayi bölgeleri olan Gebze, Dilovası, Çayırova, Darıca, Şekerpınar gibi lokasyonlarda konkordato süreçleri özellikle daha karmaşık ve yüksek meblağlı olmaktadır. Bu sebeple bölgesel tecrübe ve konkordato odaklı uzmanlık, başarı ihtimalini doğrudan etkiler.
2M Hukuk Avukatlık Bürosu, İstanbul–Tuzla merkezli yapısıyla; Pendik, Kartal, Maltepe, Ataşehir, Kadıköy, Ümraniye, Beşiktaş, Şişli, Maslak, Levent ile Kocaeli bölgesi olan Gebze, Darıca, Dilovası, Çayırova ve Tepeören’de konkordato alacaklarının tahsili konusunda uzmanlaşmış kadrosuyla profesyonel hukuki danışmanlık sunmaktadır.

















